Van’da üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili soruşturmada yeni bulgular ortaya çıktı. Baba Kabaiş, savcının kendisine “Rojin’in elbisesinde kan izi bulunduğunu” söylediğini aktardı.

VAN HABER – Van’da üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili soruşturma derinleşiyor. Genç kadının bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğu ve elbisesinde kan izine rastlandığı ortaya çıktı. Olayın üzerinden zaman geçmesine rağmen faillerin hâlâ ortaya çıkarılmaması aileyi ve kamuoyunu endişelendiriyor.

Baba Kabaiş: Savcı bana kan izi olduğunu söyledi

Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş, soruşturma süreciyle ilgili yaptığı açıklamada çarpıcı bilgiler paylaştı. Baba Kabaiş, savcının kendisine “Rojin’in elbisesinde kan izine rastlandığını” söylediğini aktardı. Kabaiş, soruşturmanın yavaş ilerlemesinden ve faillerin ortaya çıkarılmamasından duyduğu kaygıyı dile getirdi.

İki Farklı DNA Tespiti

Adli incelemeler sonucunda, genç kadının bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edildi. Bu bulgu, olayın seyrini değiştirecek nitelikte olmasına rağmen faillerin kimlikleri henüz tespit edilemedi. Soruşturmanın bu noktada derinleştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Kamuoyunda Artan Tepki

Kadın örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucuları, olayın aydınlatılmasını talep ediyor. Van’da ve birçok şehirde sosyal medya üzerinden başlatılan kampanyalarda “Rojin için adalet” çağrıları yapılıyor. Kamuoyu, soruşturmanın şeffaf ve etkin şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtiyor.

Adalet Arayışı Devam Ediyor

Aile, Rojin Kabaiş’in ölümünün tüm yönleriyle aydınlatılmasını istiyor. Baba Kabaiş, “Kızımın ölümü karanlıkta kalmamalı, sorumlular adalet önüne çıkarılmalı” diyerek sesini duyurmaya çalışıyor.

Fail(ler) Hâlâ Ortada Yok

Ortaya çıkan DNA bulguları ve kan izine rağmen henüz somut bir ilerleme sağlanamaması, davanın akıbetine dair soru işaretlerini artırıyor. Uzmanlar, bu tür davalarda adli tıp raporlarının kritik önemde olduğunu ve sürecin hızla ilerletilmesi gerektiğini belirtiyor.

Rojin Kabaiş davası, sadece bir ceza soruşturması değil, aynı zamanda kadınların güvenliği ve adalet arayışı açısından da sembolik bir önem taşıyor.