Van YYÜ öğrencileri, geçen yıl kaybolduktan günler sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması talebiyle kampüste yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Öğrenciler, dosyanın şeffaf biçimde yürütülmesi ve faillerin ortaya çıkarılması talebiyle rektörlüğe yürüdü. Rektörlük görüşmesi yine sonuçsuz kaldı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğrencileri, 27 Eylül 2024’te kaybolduktan 18 gün sonra Van Gölü kıyısında cenazesi bulunan 21 yaşındaki öğrenci Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması için yürüyüş gerçekleştirdi.
Kampüs içinde rektörlük binasına doğru yürüyen öğrenciler, “Bu olay aydınlatılsın”, “Adalet istiyoruz”, “Rojin için susmayacağız” sloganları attı. Yürüyüşün ardından üniversite kampüsü önünde okunan basın açıklamasında, Rojin’in faillerinin bulunması ve soruşturmanın şeffaf biçimde yürütülmesi çağrısı yapıldı.
“Bu bir intihar değil”
Açıklamada, eylemin tamamen barışçıl olduğu vurgulandı ve “Hiçbir mala zarar verilmedi, kimseye zarar verilmedi. Amacımız Rojin için adalet istemek” ifadeleri kullanıldı.
Olay yerinin konumu ve gölün akıntı yönü, öğrenciler ve Kabaiş’in yakınları tarafından “intihar” iddiasını çürüten unsurlar olarak değerlendirildi. Öğrenciler, olayın kaza veya intihar değil, cinsel saldırı sonrası işlenmiş bir cinayet olabileceğini öne sürerek soruşturmanın bu doğrultuda derinleştirilmesini talep etti.
Öğrenciler taleplerini dile getirdi
Basın açıklamasında, dosyaya sonradan eklenen Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğu, bu DNA’ların göğüs ve vajinanın iç bölgesinde tespit edildiğini hatırlatarak, bu bulguların ardından dosyanın “intihar” olarak kapatılmasının mümkün olmadığını savundu. Raporun aile ve avukatlara 28 gün gecikmeli ulaştırıldığı, bazı delillerin eksik veya gizli tutulduğu iddia edildi.
Açıklamada ayrıca, soruşturmanın TCK 102 (nitelikli cinsel saldırı) kapsamında yürütülmesi, İstanbul ATK İhtisas Kurulu’ndan bağımsız bir değerlendirme yapılması, DNA örneklerinin kimlere ait olduğunun kamuoyuna açıklanması ve dosyadaki gizlilik kararlarının kaldırılması talepleri dile getirildi.
Öğrenciler, sürece dahil olduğu iddia edilen tüm kamu görevlilerinin Adalet Bakanlığı tarafından sorgulanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Rojin Kabaiş’in ailesine hukuki ve manevi destek sağlanması çağrısı yaptı.
“Bu bir kadın hakları meselesidir”
Öğrenciler açıklamayı şu sözlerle sonlandırdı: “Biz burada yıkmak, kırmak veya kimsenin canına kastetmek için değiliz. Amacımız; Rojin’in katledilmesinin aydınlatılması ve faillerin bulunmasıdır. Bu bir kadın hakları ve insan hakları meselesidir. Taleplerimiz karşılanana dek barışçıl hak arama eylemlerimiz sürecek.”
Açıklamada ayrıca, son günlerde bazı öğrencilere yönelik iddia edilen gözaltı ve baskı uygulamalarına dikkat çekildi. Öğrenciler, seslerini yükseltmenin risk taşıdığını bildiklerini ancak “adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini” vurguladı.
Rektör görüşmesi yine sonuçsuz kaldı
Eylem sırasında öğrenciler, taleplerini doğrudan üniversite yönetimine iletmek için rektörle görüşme talebinde bulundu. Ancak rektörlük görevlileri öğrencilerden bir grubun ancak rektör makamında kendisiyle görüşebileceklerini belirtti. Öğrenciler kapalı alanda görüşme yapmayacaklarını rektörün kamuoyu önünde açıklama yapmasını istediklerini ifade etti.
Görüşme talebinin sonuçsuz kalmasının ardından öğrenciler derslerine dönmek üzere dağıldı. Katılımcılar, önümüzdeki günlerde yeniden bir araya gelerek eylemlerine devam edeceklerini açıkladı.
Reyhan Canan Şen/VanHaber.tr