Van’da trafik çilesi, şehir sakinleri ve ticari hayatın vazgeçilmezi haline gelen moto kuryeler için dayanılmaz bir hal aldı. Yetersiz altyapı, bozuk yollar ve otopark sorunları yaz kış bitmeyen bir eziyete dönüşürken, kuryeler araç sahiplerinin saygısızlığından, araç sahipleri ise kuryelerin hız ve baskı altındaki tehlikeli sürüşlerinden şikayetçi.
Van’da bozuk yollar, yetersiz otoparklar, düzensiz şehir planlaması ve artan araç sayısı; özellikle Cumhuriyet Caddesi ve Beşyol Mevkii’nde trafiği felç ediyor. Hem kuryeler hem de araç sahipleri, yetkililerin bu kronik soruna çözüm bulmamasını eleştiriyor. Şehir trafiğinde en büyük risk altında çalışan motor kuryeler, kendilerine karşı takınılan tavırdan şikayetçi.
“Bizi değersizleştiriyorlar”
Moto Kuryeci İbrahim Elver, araç şoförlerinin motorluları ciddiye almadığını belirterek, “Araba şoförlerin motor ve motor kuryelere asla saygısı yok. Bisiklet gibi muamele ediyorlar, basite alıyorlar ve değersiz olarak görüyorlar. Yol vermezler, arkadan sıkıştırırlar. Yarın bir gün hızlı bir şekilde çarparsa, bunun ölüme ya da sakatlığa yol açacağını düşünmüyorlar,” dedi.
Elver, şehirdeki bozuk yolların da işlerini zorlaştırdığını ekledi: “Şehirdeki yollar hendek gibi olduğu için motor sürerken sarsıntılara neden oluyor. Bu da siparişin dökülmesi ve dağılmasına neden oluyor.”
“Motorlar araç olarak sayılmıyor”
Moto Kuryeci Mahsum Cavak ise, trafiğin kaosa dönmesini yetersiz altyapıya ve trafik kurallarına uyulmamasına bağladı. Cavak, trafikte motorların araç olarak görülmemesinden dert yandı: “Şehir trafiğinde motorların araç olarak sayılmadığı bir yerde yaşıyoruz. Şehirdeki sorunlarla ilgilenen hiç kimse yok. Trafik kaosun içinde işimizi sakin ve rahat bir şekilde yapamıyoruz.”
Can güvenliklerinin az olduğunu belirten Cavak, bozuk yollarda hızlı gitmek zorunda kaldıklarında her an kaza tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
“Şehir Hindistan’a döndü”
Trafik sorununun mağduru olan araç sahipleri ve nakliyeciler de kentin trafik yapısının iflas ettiğini düşünüyor. Nakliyeci Murat Duymaz, yirmi yıldır kentte nakliyecilik yaptığını belirterek, Van trafiğini sert sözlerle eleştirdi: “Gerçekten Van’ın trafiği çekilmiyor. Trafikte her araç olduğu için şehir Hindistan’a dönmüş. Hindistan nasıl motorculardan geçinmiyorsa, şehirdeki trafik de öyle bir hal almış.”
Duymaz, trafiğin sadece Beşyol ve Cumhuriyet Caddesi gibi ana arterlere yığıldığını, alternatif yolların olmamasının sıkışıklığı artırdığını kaydetti. Duymaz, motor kuryelerin sürüş biçimlerinden de şikayetçi: “Moto kuryeler arabanın sağından solundan sıkıştırmaya çalışıyor ve aniden arabanın önüne çıkıyor. Gerçekten Van’ın trafiği çekilmiyor.”
“Kuryelere mobbing uygulanıyor ama çok agresifler”
Otomobil Sahibi Malik Diyar Ferzendeoğlu ise, hem yol çilesini hem de trafik içindeki gerilimi dile getirdi. Ferzendeoğlu, bozuk yollara tepki gösterirken kuryelerin baskı altında çalıştığına da dikkat çekti: “Şehirde trafik sorunu almış başını gidiyor. Yollar desen hak getire, çamur, çukur ve hendek gibi. Motor kuryeler mobbing altında çalıştıkları için gelen siparişleri hızlı yetiştirme telaşıyla motorları telaşlı ve agresif kullanıyorlar. Bu da kazalara davetiye çıkartıyor.”
Ferzendeoğlu, hız ve dikkatsiz kullanan çok sayıda motor kuryeci olduğunu, ancak araç sahiplerinin onlara yol verme mecburiyetinde hissettiğini söyledi: “Motor kuryelere yol vermek mecburiyetindeyiz. Çünkü adamların herhangi bir can güvenliği yok. Şehir trafiğinde anlayışın ve empatinin olmadığını, kimse kimseye yol vermediğini görüyoruz.”
Van’da trafik, kuryelerin hızlı teslimat baskısı ve araç sahiplerinin sabırsızlığı arasında sıkışıp kalmış durumda. Bozuk yolların ve yetersiz altyapının birleşimiyle kent trafiği, her geçen gün daha büyük bir kaos ortamına dönüşüyor.
Semih SARMA/VanHaber.tr
