Van Milletvekilleri Zülküf Uçar, Gülderen Varlı, Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Sinan Çiftyürek ve Mahmut Dindar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüyle ilgili olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na yazılı soru önergesi sundu.
Milletvekilleri, Rojin Kabaiş dosyasındaki ihmallerin, delil karartmalarının ve adli sürecin şeffaf yürütülmemesinin kadın cinayetlerindeki cezasızlık politikasının bir parçası olduğunu belirterek, Bakanlığı bu konuda somut adım atmaya çağırdı.
“Rojin Dosyası, Erkek Egemen Adalet Sisteminin Aynasıdır”
Önergede, Rojin Kabaiş’in 27 Eylül 2024’te kaybolduktan 18 gün sonra Van Gölü kıyısında cansız bedenine ulaşıldığı, Adli Tıp raporlarında iki farklı erkeğe ait DNA izlerinin tespit edilmesine rağmen bu bulguların yaklaşık bir yıl boyunca kamuoyundan gizlendiği hatırlatıldı.
Milletvekilleri, bu süreçte cinsel saldırı delillerinin görmezden gelindiğini, soruşturmanın geciktirildiğini ve faillerin korunmuş olabileceğini ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Rojin Kabaiş olayı, yalnızca bir ailenin dramı değil; Türkiye’de kadın cinayetlerinin sistematik bir hal aldığının, adaletin erkek egemen politikalarla sabote edildiğinin göstergesidir.”
Yurt yönetiminin kaybolma bildirimini geciktirmesi, 300’e yakın kamera kaydının incelenmemesi, telefon şifresinin açılamaması ve sosyal medya paylaşımlarına erişim engeli getirilmesi gibi detaylar da “gerçeğin karartıldığına” dair örnekler olarak önergede yer aldı.
“İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilme, Cezasızlığı Büyüttü”
Vekiller, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadın cinayetlerindeki artışta belirleyici rol oynadığını vurguladı:
“Sözleşmeden çekilme kararı, kadınları korumasız bırakmış, failleri cesaretlendirmiştir. 2024 yılında 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm yaşanmıştır.”
Bakanlığa yöneltilen sorular:
Milletvekilleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
Cezasızlık kültürünü körükleyen politikalar için Bakanlığınız ne zaman adım atacaktır? İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi gündemde midir?
Rojin Kabaiş dosyasında cinsel saldırı delillerinin görmezden gelinmesi, yargıdaki erkek egemen zihniyetin bir sonucu mudur? Bakanlığınız bu zihniyeti denetlemek yerine neden sessiz kalmaktadır?
Kadın cinayetlerindeki ihmaller ve yetersiz soruşturmalar karşısında alınan veya planlanan somut tedbirler nelerdir?
Son 5 yılda Türkiye’de kaç şüpheli kadın ölümü “intihar” olarak kapatılmıştır? Bu dosyalarda cinsel saldırı delilleri ne kadar araştırılmıştır?
Rojin Kabaiş dosyası yeniden açılacak mıdır? Kadın cinayetlerinde failleri koruyan politikalara son vermek için ulusal bir acil eylem planı uygulanacak mıdır?
Reyhan Canan Şen/VanHaber.tr