Baro Başkanı Av. Sinan Özaraz, Milli Dayanışma Komisyonu’nda yaptığı konuşmada barışın zorlu ama onurlu bir süreç olduğunu vurguladı.
VAN HABER – Van Barosu Başkanı Av. Sinan Özaraz, 27 Ağustos 2025 tarihinde düzenlenen Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısına katıldı. Toplantıda Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümü ile demokratikleşme sürecinin güçlendirilmesine dair öneriler sunan Özaraz, barışın önemine ve toplumsal birlik için atılması gereken adımlara dikkat çekti.
‘Barış, savaş ve çatışmadan daha değerli ama daha zordur’
Van Barosu adına konuşan Özaraz, barışın üstünlüğüne işaret ederek, “Barış, savaş ve çatışmadan daha değerli ve aynı zamanda daha zor bir yoldur. Komisyonun bu zor ama onurlu sürece katkısı hayati önem taşımaktadır” dedi.
‘Cumhuriyet sonrası tekçi anlayış sorunları derinleştirdi’
Türk ve Kürt halklarının tarih boyunca ortak bir kader paylaştığını hatırlatan Özaraz, Cumhuriyet sonrası uygulanan tekçi ulus-devlet anlayışının farklı halkları, dilleri ve inançları dışlayarak sorunları derinleştirdiğini vurguladı.
‘Dağdaki insan da bu ülkenin yurttaşıdır’
Gerçek barış için sadece güvenlikçi yaklaşımların yeterli olmayacağını belirten Özaraz, “Dağdaki insanların da bu ülkenin yurttaşı olduğunun kabul edilmesi, toplumsal hayata dönüşlerini sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması gerekir” dedi. İnfaz, sürgün, vatandaşlıktan çıkarma ve güvenlik soruşturmalarına dayalı mağduriyetlerin giderilmesinin önemine dikkat çekti.
Demokratikleşme ve temel haklar vurgusu
İfade, düşünce ve örgütlenme özgürlüklerinin güvence altına alınmasının barış açısından vazgeçilmez olduğunu söyleyen Özaraz, “Siyaset üzerindeki engeller kaldırılmalı, kayyum uygulamaları sona ermeli, seçme-seçilme hakkı güvence altına alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Cezaevlerinde hak ihlalleri son bulmalı
Cezaevlerindeki keyfi uygulamalara değinen Özaraz, özellikle siyasi hükümlülere yönelik hak ihlallerinin ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, infaz düzenlemeleri ve umut hakkının derhal hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Hakikatle yüzleşme çağrısı
Özaraz, geçmişte yaşanan faili meçhul cinayetler, kayıplar, katliamlar ve toplumsal travmalarla yüzleşilmesi gerektiğini, bunun için onarıcı adalet mekanizmalarının işletilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
‘Kürtçe üzerindeki yasaklar toplumsal barışa zarar veriyor’
Dil ve kültürel haklara da değinen Özaraz, “Kürtçenin ve tüm dillerin, kültürlerin ve inançların anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulması gerekir. Kürtçe üzerindeki yasak ve engellemeler toplumsal barışa zarar vermektedir” dedi.
Yeni anayasa çağrısı
Mevcut darbe anayasasının demokratik olmadığını vurgulayan Özaraz, “Kürtleri, Alevileri ve farklı kimlikleri dışlayan bir anayasa da demokratik olamaz. Tüm kimlikleri ve kültürleri kapsayan, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasa zorunludur” dedi.
‘Barış ve kardeşlik hukukuna katkı sunmaya devam edeceğiz’
Konuşmasını bitirirken Van Barosu’nun tutumunu yineleyen Özaraz, “Van Barosu bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da barış, demokrasi ve kardeşlik hukukunun inşası sürecine katkı sunmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.