Van’da makarnayı sadece bir yemek değil, kültürel bir hafıza alanı olarak konumlandıran Kakuli, Urartu motifleri ve bölge coğrafyasından aldığı isimlerle kısa sürede kentin dikkat çeken duraklarından biri haline geldi. İşletmenin fikir babası Vedat Atlı, “Bu şehre Urartu bir türlü giremiyordu, biz sofradan başlattık” diyerek mekânın çıkış fikrini özetledi.
Van’da açılan Kakuli Makarna, sadece bir yiyecek mekânı olarak değil, Van’ın kadim tarihine gönderme yapan bir kültür alanı olarak düşünülmüş. Vedat Atlı, fikrin ortaya çıkması hakkında “Urartu’nun bu şehre yeterince girmediğini hissediyorduk. İsmi var ama insanların gündelik yaşamına temas eden bir alana dönüşmemişti. Ben de neden bu etki sofradan başlamasın diye düşündüm,” ifadelerini kullandı.
Mekân, Tanrı Haldi rölyefi, yerel motifler gibi Urartu figürleri ile tasarlanmış. İç tasarım da doğal renk tonlarıyla hazırlanmış.
Yerelleşmiş makarna isimleri
Atlı, makarna kültürü hakkında, “20’ye yakın makarna çeşidimiz var ama fettucini gibi isimlerin burada hafızada kalması zor. Biz de menülere Berçelan, Laleş, Artos, Cilo, Süphan gibi isimler verdik. İnsan kendi coğrafyasından bir isim duyunca daha sıcak yaklaşıyor,” dedi.
Atlı’ya göre müşterilerin menüyle kurduğu ilişki de bunu doğruluyor. Hakkârili biri Berçelan’ı, Vanlı biri Süphan’ı istiyor; isimler yemekle birlikte bir aidiyet duygusuna dönüşüyor.
Kakuli: Müzedeki tarihi eserden markaya
2013 yılında Ayanıs kalesinde bulunan yelpaze sapı bulundu. Yapılan araştırmada üzerinde çivi yazısıyla ‘bu malzeme prenses Kakuli’ye aittir’ denildi. Bu nedenle araştırmalar M.Ö 685 yılında tahta geçen II. Rusa’nın eşi Kakuli olduğu anlaşıldı.
İsmin hikayesi hakkında Atlı, “Hem tarihi bir çağrışımı var hem de ses olarak yumuşak, akılda kalan bir tınısı var. Makarnayı anımsattı. O yüzden sıcak geldi, patentini de aldık,” sözlerini kullandı.
“Şehirde sessiz bir makarna kültürü var”
Atlı, Van’da makarnaya olan ilgiyi şöyle anlatıyor: “Gelenler önce merak ediyor, ‘burada makarnayla mı geçiniyorsunuz?’ diye soruyorlar ama sonra görüyorlar ki ciddi bir ilgi var. Hatta Mardin, Hakkâri, Iğdır, Diyarbakır’dan şube isteyenler oldu. Önce bu kültürü burada iyice yerleştirip sonra profesyonelce genişlemeyi düşünüyoruz.”
“Teknikten çok sevgi tabağa yansıyor”
Kakuli’nin mutfağının aşçısı olan Ali Hitit, mekân hakkında “Bu işe 2016’da başladım. Vedat Bey bu yeri kurarken fikir alışverişimiz oldu. Şimdi aşçısı olarak buradayım. Makarnada özel bir teknikten çok sevgimizi kullandığımız için lezzet kendiliğinden geliyor. Pesto ve domates sosunu kendimiz yapıyoruz, doğal olduğu için insanlar hemen fark ediyor.”
Tülay GÜVEN-Dıldar GÜLER/VanHaber.tr
