Ankara’da kendisini MİT görevlisi olarak tanıtan iki dolandırıcı, 53 yaşındaki kadının 6 milyon Türk lirasını aldı. Savcılık mütalaasında bu yöntem, ilk kez “Türkiye’ye özgü dolandırıcılık” olarak tanımlandı.
Ankara’da yaşayan 53 yaşındaki Semra Üstün, telefonla arandığında hayatının en büyük kâbusunun başlayacağından habersizdi. Kendini Milli İstihbarat Teşkilatı personeli “Koray Şensoy” olarak tanıtan şüpheli, Üstün’e adının FETÖ operasyonuna karıştığını, kimlik bilgilerinin kopyalandığını ve gizli bir soruşturma yürütüldüğünü söyledi. Görüşmenin gizli tutulmasını isteyen dolandırıcılar, Üstün’ü tam 20 gün boyunca arayarak yönlendirdi.
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre şüpheliler, önce kasadaki döviz ve altınların fotoğrafını isteyen Üstün’e, daha sonra paranın operasyon kapsamında incelenmek üzere teslim edilmesi gerektiğini söyledi. İkna olan Üstün, bankadaki kasasından çektiği 6 milyon 250 bin lira değerindeki döviz ve altınları, eldivenli bir şekilde çantayla teslim etti.
Yönlendiren kişi Uzman Çavuş
Üç gün boyunca parasının iadesini bekleyen Üstün, dolandırıcıların ortadan kaybolması üzerine karakola başvurdu. Soruşturma sonunda, parayı teslim alan kişinin Mehmet Toz, onu yönlendiren kişinin ise Şanlıurfa Akçakale’de görevli Uzman Çavuş Yaşar Kundakcı olduğu belirlendi.
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada sanıklar önce 8 yıl hapis cezası aldı, ardından indirimlerle 6 yıl hapse mahkûm edildi. Savcılık mütalaasında ise dikkat çeken bir ifade yer aldı. Şüphelilerin kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtıp, özellikle korkutulabilir ve savunmasız mağdurları hedef aldıkları belirtilerek, bu yöntemin “Türkiye’ye özgü dolandırıcılık” olarak kayıtlara geçtiği vurgulandı.