Van’da, VASKİ’nin on bini aşkın aboneyi icraya vermesine ilişkin tartışmalar sürerken, Van Baro Başkanı Avukat Sinan Özaraz yaptığı açıklamada, VASKİ’nin yerel avukatlar yerine başka illerden avukatlarla sözleşme imzalamasının, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini ihlal ettiğini söyledi. Avukat Ümit Avcı ise VASKİ’nin sözleşme yaptığı avukatlardan vekalet ücretinin yüzde 40’ını talep etmesinin, hukuka ve meslek etik kurallarına aykırı olduğunu belirtti.
MUHİTTİN BOTAN
15 Şubat 2025 tarihinde Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından belediye, yaptığı hizmetlerden çok hayata geçirdiği uygulamalarla gündeme gelmeye devam ediyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu dönemde de özellikle kayyım ataması sonrası en çok eleştirilen kurumların başında yine Van Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) geliyor.
VASKİ Hizmetleriyle Değil, Uygulamalarıyla Gündemde
Uygulamalarıyla sık sık tartışma yaratan ve eleştirilerin hedefi olan VASKİ’ye yönelik tepkiler, Türkiye’nin gelir düzeyi en düşük illerinden biri olan Van’da, on bini aşkın aboneyi icraya vermesiyle daha da arttı. Kurumun icra işlemleri için anlaştığı 27 avukattan önemli bir bölümünün Van dışından seçilmesi ise, şeffaflık tartışmalarını beraberinde getirdi.
Av. Sinan Özaraz: Kamu Vicdanını ve Sosyal Adalet Duygusunu Zedeliyor
Van BAROSU Başkanı Av. Sinan ÖZARAZ
VASKİ’nin bu uygulamasına sert tepki gösteren Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, “Van Büyükşehir Belediyesi’ni yöneten kayyım idaresi, 10.000’i aşkın aboneyi su borçları gerekçesiyle icra takibine konu ederek yerel yönetimlerin sosyal sorumluluk ilkesini açıkça ihlal etmektedir. Ekonomik darboğazın her geçen gün derinleştiği bir ortamda, temel bir ihtiyaç olan suya erişim hakkının bu şekilde baskı aracı haline getirilmesi, kamu vicdanını ve sosyal adalet duygusunu zedelemektedir” ifadelerini kullandı.
‘Yerel Avukatların Devre Dışı Bırakılması, Hukuk Düzenine Zarar Veriyor’
VASKİ’nin dışarıdan avukatlarla sözleşme yapmasına da tepki gösteren Özaraz, şöyle konuştu:
“Daha vahim olan ise, belediyenin hukuk işleri birimi ve kurum avukatları mevcutken, bu icra takiplerini yürütmek üzere dışardan –ve üstelik kent dışından– özel avukatlarla anlaşılmasıdır. Bu durum, sadece kamu kaynaklarının israfına değil, aynı zamanda şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin ihlaline de yol açmaktadır. Yerel avukatların devre dışı bırakılması, hem mesleki eşitlik ilkesine hem de kent içi hukuk düzenine zarar vermektedir.”
‘Bu Yaklaşım Halkın Güvenini Zedeliyor’
Açıklamasının devamında kayyım yönetimini eleştiren Özaraz, “Kayyum yönetiminin, hukuki temsil gibi doğrudan belediyenin asli kadrolarıyla yürütülmesi gereken bir faaliyeti dış kaynaklarla sürdürmesi, kamu yararını gözetmeyen, keyfi ve halktan kopuk bir yönetim anlayışının tezahürüdür. Bu yaklaşım, sadece yerel hukuk camiasını değil, aynı zamanda halkın belediyeye olan güvenini de zedelemektedir” dedi.
Özaraz, açıklamasının sonunda, “Kayyum yönetimini, kamu kaynaklarını yerinde ve adil kullanmaya, hukuki hizmetleri şeffaf şekilde yürütmeye ve en önemlisi yurttaşların ekonomik sıkıntılarına duyarlı olmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
Avukat Ümit Avcı: Karar Hukuka ve Etik Kurallara Aykırıdır
Av. Ümit AVCI
VASKİ’nin on bini aşkın aboneyi icraya vermesiyle birlikte konu yerel basında geniş yankı uyandırırken, VASKİ Genel Müdürlüğü de yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, sözleşme imzalanan 27 avukatın vekalet ücretinin yüzde 40’ının kuruma kalacağı, yüzde 60’ının ise avukata ait olacağı belirtildi. Bu açıklama üzerine konuşan Vanlı avukat Ümit Avcı, söz konusu uygulamanın hukuka ve etik kurallara aykırı olduğunu dile getirdi.
Avcı, “Kamu kurumlarının, belli bir dava kapsamında sözleşme imzaladıkları avukatların vekalet ücretinin bir kısmını talep etmesi, genel olarak hukuka ve etik kurallara aykırıdır. Avukat ile müvekkil kurum arasında imzalanan sözleşmenin içeriği ve niteliği gerekçe gösterilse de vekalet ücreti, avukatın sunduğu hukuki hizmetin karşılığıdır. Bu ücret, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenir ve avukatın emeğinin karşılığıdır. Kamu kurumunun bu ücretten pay talep etmesi, mesleğin bağımsızlığı ve etik kurallarla çelişmektedir” dedi.
‘Kamu Kurumu Pay Alamaz’
Avcı, kamu kurumlarının avukatlarla genellikle hizmet sözleşmesi yaptığını ve bu sözleşmelerde ücretlendirmenin açıkça belirtildiğini vurgulayarak, “Kamu kurumunun, avukatın kazandığı vekalet ücretinin bir kısmını talep etmesi, avukatın bağımsızlığına müdahale olarak da değerlendirilebilir ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırılık teşkil eder” ifadelerini kullandı.
‘Yargı Kararları ve Mevzuat da Hukuksuzluğa İşaret Ediyor’
Avcı değerlendirmesini şu sözlerle sürdürdü:
“1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda, vekalet ücretinin avukata ait olduğu ve bu ücretin paylaşılmasının kısıtlamalara tabi olduğu belirtilir. Kamu kurumlarının vekalet ücretine el koyması, bu kanuna aykırıdır. Yargıtay da kamu kurumlarının, avukatların vekalet ücretine müdahale etmesini veya bu ücretten pay almasını hukuka aykırı bulmuştur. Kadrolu kamu avukatları için vekalet ücreti 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili düzenlemelerle belirlenir; ancak sözleşmeli avukatlar için özel hukuk hükümleri geçerlidir.”
‘Etik ve Mesleki İlkeler Ne Diyor?’
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na göre, vekalet ücreti, avukatın mesleki faaliyetinin karşılığıdır ve bu ücretin paylaşımı yalnızca belirli şartlar altında (örneğin, avukatlar arasında iş paylaşımı) mümkündür. Kamu kurumunun bu ücretten pay talep etmesi, mesleki etik kurallara aykırıdır.
VASKİ Açıklamasında Ne Demişti?
VASKİ, yaptığı yazılı açıklamada abonelere borçlarıyla ilgili birçok kez uyarı yapıldığını, borcunu ödemeyenlerin yalnızca yüzde 10’una yönelik icra süreci başlatıldığı bilgisini paylaştı. Açıklamada, 27 avukatla yapılan sözleşmelere değinilerek, vekalet ücretinin yüzde 60’ının avukata, yüzde 40’ının kuruma bırakılacağı ifade edildi.
Ancak Van Barosu ve kentteki birçok hukukçuya göre, bu yaklaşımın hem Vanlı avukatlara güvensizlik mesajı veriyor hem de kamu kaynaklarının adaletsiz kullanılması anlamına geliyor.
