Kayyım atandıktan sonra VASKİ’ye yönelik eleştiri ve tepkiler durmak bilmiyor. Son olarak VASKİ Yönetimi’nin binlerce kişiyi icraya vermesi ve borcu olan abonelerin suyunun kesilmesi büyük tepkilerin oluşmasına neden oldu. Öte taraftan Van Milletvekili Mahmut Dindar konuyu meclis gündemine taşıdı.

VAN HABER – Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Van Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ), ödenmeyen su faturaları nedeniyle 12 bin 500 abone hakkında icra işlemi başlattı. Söz konusu işlemlerin, geçmişte AKP’de görev yapmış ya da partiye yakınlığıyla bilinen 27 avukat üzerinden yürütüldüğü bildirildi. Uygulama, kamuoyunda tepkilere neden oldu.

Zam Sessizce Yapıldı, Faturalar Katlandı

15 Şubat’ta Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından, 5 Mayıs’ta konutlarda kullanılan suya yüzde 50, ticarethanelerde kullanılan suya ise yüzde 75 oranında zam yapıldığı ortaya çıktı. Kamuoyuna açık bir bilgilendirme yapılmadan uygulanan bu zam, birçok hanenin su faturasını iki katına çıkardı. Artan faturaları ödemekte zorlanan binlerce abone için icra süreci başlatıldı.

İcrayla Yetinilmedi, Sular Kesildi

İcra işlemleri başlatılan yurttaşlardan birçoğunun sularının kesildiği de iddia edildi. Bununla birlikte borçlu abonelere, 7 ila 10 bin TL arasında değişen icra masrafları çıkarıldığı bildiriliyor. Vatandaşlar, hem yüksek faturalar hem de bu ek maliyetler karşısında büyük mağduriyet yaşıyor.

AKP’ye Yakın Avukatlarla Sözleşme İddiası

İcra işlemlerinin, AKP’li eski yöneticiler ya da onların akrabalarıyla bağlantılı avukatlar aracılığıyla yürütüldüğü ifade ediliyor. Kayyum yönetiminin bu süreçte 27 avukatla sözleşme imzaladığı ve yalnızca vekâlet ücretlerinin toplamda 50 milyon TL’yi aşmasının beklendiği ileri sürülüyor. Bu durum, yargı sürecinin siyasi bağlantılarla ekonomik kazanca dönüştürüldüğü iddialarını da beraberinde getiriyor.

Geçmiş kayyım döneminde de benzer bir uygulama hayata geçirilmiş, büyük mağduriyetlerin yaşanmasına neden olunmuştu.

Konu Meclis Gündemine Taşındı

Öte taraftan DEM Parti Van Milletvekili Mahmut Dindar, Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım yönetimi ve Van Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (VASKİ) uygulamalarını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Dindar, 12 bin 500 abonenin icraya verilmesini, su kesintilerini ve AKP’ye yakın avukatlarla imzalanan sözleşmeleri gündeme taşıdı.

‘Kayyım rejimi halkın iradesini gasp etmekle kalmadı, kaynakları da yandaşlara aktarıyor’

15 Şubat 2025’te Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyımın, halkın seçtiği yerel iradeyi gasp ettiğini ifade eden Dindar, “Kayyım yönetimi halka hizmet üretmek yerine, yaşam hakkı olan suyu metalaştıran politikalar izlemektedir” dedi. Dindar, 5 Mayıs’ta kamuoyuna duyurulmadan yapılan su zammının ardından 12 bin 500 abonenin topluca icraya verildiğini ve bunun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir kuşatma olduğunu vurguladı.

AKP’ye yakın 27 avukatla sözleşme iddiası

Soru önergesinde Dindar, VASKİ’nin icra işlemleri için AKP ile bağlantılı 27 avukatla sözleşme imzaladığını gündeme taşıyarak şu ifadelere yer verdi:

“Bu avukatların çoğu AKP’li yöneticilerin bizzat kendileri, yakınları ya da aday adaylarıdır. Örneğin;

AKP İl Yöneticisi Abdulkerim İnce’nin kızı Aylin Betül İnce,

Eski kayyım dönemi VASKİ Genel Müdürü Vahap Gezgen’in kızı Evin Gezgen,

AKP MYK üyesi Büşra Gölgül,

2023 AKP milletvekili aday adayı Çağatay Akyol,

Eski İl Başkanı Zahir Soğanda’nın akrabaları(Yusuf Soğanda) bu avukatlar arasındadır. Vekâlet ücretlerinin toplamda 50 milyon TL’yi aşacağı ifade edilmektedir. Bu durum belediye ve halk kaynaklarının yandaşlara aktarımı anlamına gelecektir.”

Su kesintileri ve fahiş icra masrafları

Önergesinde bazı yurttaşların suyunun kesildiğini ve icra masraflarının 7 ila 10 bin TL’ye ulaştığını belirten Dindar, bu uygulamaların halkı cezalandırmaya dönüştüğünü savundu. Dindar, kayyım rejiminin artık sadece siyasal bir zorbalık değil, aynı zamanda bir “rant sistemi” hâline geldiğini söyledi.

Dindar’ın Bakan Yerlikaya’ya yönelttiği sorular:

* VASKİ tarafından yapılan su zammının oranı nedir ve hangi kurul kararına dayanmaktadır?

* 12.500 aboneye yönelik icra işlemleri hangi idari ve hukuki süreçlerle başlatılmıştır? Öncesinde yapılandırma sunulmuş mudur?

* VASKİ bu süreçte kaç avukatla sözleşme imzalamıştır ve bu avukatlar hangi kriterlerle seçilmiştir?

* Aralarında AKP bağlantısı olduğu iddia edilen 16 avukat gerçekten bu sözleşme kapsamına dahil midir?

* Bu kişilerin siyasi bağlantıları göz önüne alındığında kamu kaynaklarının siyasal referansla dağıtıldığına dair bir çıkar çatışması oluşmakta mıdır?

* 50 milyon TL’ye ulaşacağı belirtilen vekâlet ücretleri hangi bütçeyle finanse edilmektedir? Bu bedel yurttaşlardan mı tahsil edilecektir?

* Su kesintisi yapılan yurttaş sayısı kaçtır ve bu kişilere yönelik sosyal bir destek programı var mıdır?

Sosyal Medyada Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

VASKİ’nin uygulamaları sosyal medya kullanıcılarının da tepkisini çekti. Twitter (X) ve Facebook üzerinden yapılan paylaşımlarda öne çıkan bazı iddialar şöyle:

“Kayyum atandıktan sonra önce zam, sonra icra! Bu bir hizmet değil, cezalandırma politikasıdır.”

“VASKİ, Van halkını susturmak için sularını kesiyor. Bu bir insan hakkı ihlalidir!”

“50 milyon TL sadece vekâlet ücreti mi? Halkın parası yandaşlara peşkeş çekiliyor.”

“Van’da bir aydır suyu kesilen mahalleler var. İnsanlar bidonla su taşıyor, bu mu belediyecilik?”

Bazı kullanıcılar, uygulamanın özellikle seçim sonrası muhalif seçmene dönük bir ‘ceza yöntemi’ olarak hayata geçirildiğini öne sürerken, diğerleri yargı yolunun bu şekilde “partizan” kullanılması nedeniyle hukuk devleti ilkesinin zedelendiğini savundu.