1. Haberler
  2. Güncel
  3. Van’da yaşanan kuraklıkla ilgili konuşan Akkuş: Kuraklık bu bölgenin tarihi

Van’da yaşanan kuraklıkla ilgili konuşan Akkuş: Kuraklık bu bölgenin tarihi

featured

Van Gölü havzasında yaşanan iklim değişiklikleri kuraklık sorununu bu bölgenin gerçeği haline getiriyor. İklim değişikliğinin yanı sıra su kaynaklarının bilinçsizce kullanılmasının havza için ciddi sorunlar doğurduğunu belirten Van YYÜ Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Van Gölü kapalı havza olduğu için sadece kendi yağında kavruluyor” dedi.

Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü yıllardır kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Değişen iklimler, havzadaki suyun bilinçsizce kullanılması, su depolama sitemlerindeki yetersizlik ve kuraklık nedeniyle su debilerinde yaşanan düşüş bu doğal güzelliğin varlığını tehdit ediyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, kuraklığı bu bölgenin tarihi olarak değerlendiriyor.

                               (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş)

Kapalı havzanın tek çaresi kar ve yağmur

Akkuş, “Van Gölü kapalı havza olduğu için sadece kar ve yağmur sularıyla beslenerek ve kendi yağında kavrularak varlığını sürdürüyor. Havza, iklim geçişlerinin olduğu bir yerde bulunduğu için kuraklık bu gölgenin tarihinde var diye,” dikkat çekti.
Kapalı havzadaki su geçişlerine değinen Akkuş, “Havzanın su bütçesi çok basit. Kış aylarındaki kar yağışı ve yazın havzaya düşen yağmur yağışıyla birlikte su girdisini oluştururken buharlaşma ile su çıktısı oluşuyor. Kış aylarındaki yağan karlar dağların tepelerinden birikerek yaz aylarında eriyen kar suları havzanın can damarları olan akarsuları besliyor,” dedi.

Üç önemli ana su kaynağımız var

Akarsuların her yerde önemli olduğunu fakat bu havza için daha da önemli olduğunu hatırlatan Akkuş, “Akarsular yalnızca içme suyu ve tarımsal sulamada kullanılan sular değil. Bugün Van Gölü’nde yaşayan havzada 30 bin insanın geçim kaynağı olan İnci kefallerinin üreme alanını oluşturuyor. Van Gölüne dökülen irili ufaklı 111 adet dere var. Bu dereler Van Gölü’nün kuzey kısmında Bendi Mahi, Zilan ve Deli Çayı üç ana büyük akarsuyu oluşturuyor” diye konuştu.


“İnci Kefali medeniyetlerden daha eski”

Su yüzünden tarım yapanların ve inci kefalinin karşı karşıya kaldığını aktaran Akkuş, ”Bölgemizde akarsu debileri çok düzensiz. Suya ihtiyacımız olmadığı aylarda sular çok. Suya ihtiyacımızın çok olduğu temmuz ve ağustos aylarında suyumuz çok az. Buna bağlı olarak bir tarafta suya ihtiyaç duyan, sulama yapan çiftçiler diğer taraftan 600 bin yıldır Van Gölünde neslini devam ettiren ve bölgedeki 30 bin insanın geçim kaynağını oluşturan İnci kefali var. İnci Kefali bu bölgedeki 3 bin yıllık medeniyetlerden daha eskidir,” şeklinde konuştu.

“Suyu etkin bir şekilde yönetmek lazım”

“Biz yarı kurak bir coğrafyadayız,” diyen Akkuş, geleneksel sulama yöntemlerinin su kaynaklarına zarar verdiğini belirtiyor.
Akkuş, “Bir taraftan nüfus artışıyla birlikte suya olan talep artıyor diğer taraftan ise su kaynakları azalıyor. Yağışlar her geçen gün azalıyor ve su kaynakları azalınca buda tam bir felaket senaryosudur. Tarımsal kuraklığı biz sonuna kadar hissettik. Bunun ötesinde devam eden sosyo-ekonomik kuraklık var. Bölge halkı eski geleneksel tarım yöntemleriyle devam ederse su kaynakları daha da azalır. Suyu etkin bir şekilde yönetmek lazım. Çünkü su kaynakları artık doğal kaynak olmaktan çıktı. Stratejik kaynak konumuna geldi,” dedi.

Semih SARMA/VanHaber.tr

Van’da yaşanan kuraklıkla ilgili konuşan Akkuş: Kuraklık bu bölgenin tarihi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir