Kayyım yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından 223 işçinin işten çıkarılmasına karşı, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş öncülüğünde yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi.
VAN HABER – Feqiye Teyran Parkı’nda bir araya gelen işçilerin DİSK binasına kadar yaptıkları yürüyüşe çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi ve yurttaşlar katıldı.
Van Büyükşehir Belediyesi’nde kayyum atamasının ardından 223 işçi işten çıkarıldı. İşçiler, söz konusu kararın hukuksuz ve ideolojik bir yaklaşım sonucu alındığını savunarak kamuoyuna çağrı yaptı.
İşten çıkartılanlar adına basın açıklamasını Remziye Sezgin yaptı. Sezgin yaptığı açıklamada, 2016-2017’den bu yana kayyum uygulamalarıyla işçi kıyımlarının sistematik hale getirildiğini, en son yaklaşık altı yıl önce arkadaşları ile birlikte işten çıkarıldıklarını, 24 Mart 2025 seçimleri sonrası yasal prosedürler tamamlanarak işe geri alındıklarını hatırlattı. Sezgin, belediyeye kayyum atanmasının ardından 29 Temmuz 2025’te 223 işçinin yeniden işten çıkarıldıklarını belirtti.
Sezgin şu açıklamayı yaptı:
“Bu çıkarmalar arşiv soruşturmaları gerekçe gösterilerek yapılmış ise de biz biliyoruz ki yaklaşım ideolojik ve kimliksel yaklaşımdır. Hukukun, mahkemenin hak verdiği insanların çalışıp çalışmayacağına karar verme yetkisi bir memurun inisiyatifinde gelişmiş ise hukuk ayaklar altına alınmaktadır. Ismarlama gelen genel sekreter bu işçilerin ve ailelerinin vebalini almış hak, hukuk, adalet esprisini kişisel hırslarına kurban etmiştir.”
‘İşçi açlığa, yoksulluğa sefalete itilmektedir’
Halk iradesine karşı atanan kayyum, kurum içinde de emekçiye karşı girişim başlatmıştır. İşçi açlığa sefalete ve yoksulluğa itilmektedir. 223 işçi ülkedeki zor ekonomik koşullar karşısında tükenmişliğe götürülmek istenmektedir. Öğrencilerinin okul masraflarını, hastasının tedavisini, evinin mutfak masrafını nasıl yapacak bu işçiler? Her şeyden önce psikolojik olarak ağır sonuçlar doğuracak bu politikadan sorumlu olanlar, emekçinin alın terini gasp eden zihniyettir.”
‘Sorun tüm Türkiye işçi sınıfının sorunudur’
223 işçinin bugün yaşadığı hukuksuzluk sadece Van değil tüm Türkiye işçi sınıfının sorunudur. Hukuk ve adalet savunucularının sorunudur. Barış ve demokrasi umudunun arttığı bu süreçte süreci sabote eden bireysel karar ve uygulamalar meclisin, mecliste oluşan komisyonun sorunudur. İlk günden bugüne soruyoruz, sormaya devam edecez: 223 işçinin işe alım süreci ve uygulanan prosedürler ile bizden sonra işe alınanların hangi prosedürlerle alındığını neden kamuoyuna açıklamıyorsunuz? İşkur süreci tamamlandı mı? Mülakatlar yapıldı mı? Arşiv araştırmaları yapıldı mı? Aylar sonra karşımıza çıkarılan arşiv araştırma sonuçları bir kaç gün içinde yüzlerce kişi için nasıl oldu da tamamlandı? Bu soruların cevabını bizlere ve halka vermek genel sekreter in boynunda borçtur. Tüm emek ve demokrasi güçlerini, tüm hukuk çevresi ve hukukçuları, tüm Van halkını 223 işçi ile dayanışmaya, işçilerin sürecini birebir takip etmeye davet ediyoruz.”