Yaklaşık 10 yıldır kayyım tarafından yönetilen Van Büyükşehir Belediyesi’ndeki uygulamalar meclis gündemine taşındı. DEM Parti Van Milletvekili Mahmut Dindar, kayyım yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi için meclis araştırması talep etti.

VAN HABER – Van Milletvekili Mahmut Dindar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu önergeyle, Van Büyükşehir Belediyesi’ne 2016’dan bu yana atanan kayyumların belediye hizmetlerinde yol açtığı tahribat, kaynakların şeffaf olmayan kullanımı, durdurulan sosyal hizmetler ile artan yolsuzluk, borçlanma ve taşınır-taşınmazların yasa dışı elden çıkarılması iddialarının araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını talep etti.

Gerekçe: Hizmetsizlik Toplumsal Bir Cezalandırmaya Dönüştü

Dindar, Meclis Araştırması açılması talebinin gerekçesinde, olağanüstü hal dönemlerinde istisnai olarak uygulanması gereken kanun hükmünde kararnamelerin (KHK) neredeyse on yıldır çeşitli alanlarda yürürlükte olduğuna dikkat çekti. HDP’li belediyelerle başlayan kayyum atama sürecinin ülkenin diğer bölgelerine ve kurumlara yayıldığını belirten Dindar, 2016 yılından bu yana 160’tan fazla belediyede halk iradesiyle seçilmiş yönetimlerin görev yapmasının engellendiğini ifade etti.

‘Halk Kayyım Atamalarına Güçlü Bir Yanıt Verdi’

Gerekçede, 2019 ve 2024 seçimlerinde halkın, kayyum politikasına karşı güçlü bir yanıt vererek iktidarın uygulamalarına tepki gösterdiği belirtildi. Özellikle Van özelinde halkın, 13 ilçenin tamamında ve Büyükşehir Belediyesi dahil 14 belediyede yönetimi DEM Parti’ye sandık iradesiyle teslim ettiğini vurgulayan Dindar, bu “tarihi sonuca rağmen” 29 Kasım 2024’te Bahçesaray İlçe Belediyesi’ne ve 15 Şubat 2025 tarihinde Van Büyükşehir Belediyesi’ne “hukuka aykırı bir biçimde ve kolluk gücü zoruyla kayyum gaspının tekrar ettiğini” dile getirdi.

Kayyum Döneminde Yaşanan Sorunlar ve İddialar

Dindar, kayyum uygulamaları nedeniyle en temel belediye hizmetlerinde, yatırımlarında ve kurumsallaşmasında on yıla yaklaşan aksamaların toplumsal bir sorun haline geldiğini dile getirdi. Gerekçede, kayyum yönetimleri süresince Van kentinin temel kentsel ihtiyaçlarının giderilemediği, mevcut sorunların daha karmaşık bir hal aldığı şu başlıklarla sıralandı:

“Altyapı yatırımları durağanlaştı ve uzun vadeli stratejik planlardan yoksun kaldı.

Ulaşım sistemi, farklı ulaşım türlerini entegre eden planlı bir yapıdan uzaklaştı.

İmar planları, kamu yararı gözetilmeksizin, parçacı ve rant odaklı müdahalelerle revize edildi.

Katılımcı yerel yönetişim mekanizmaları (kent konseyleri, meslek odaları, sivil danışma kurulları) etkisizleştirildi ve karar alma süreçleri merkeziyetçi bir yaklaşımla yürütüldü.”

Dindar, “Kayyumlar nedeniyle açığa çıkan hizmetsizlik bir toplumsal cezalandırma durumuna dönüşmüştür” ifadelerini kullandı. Van Gölü’nün hızla kirlendiği ve yaklaşık bir buçuk milyon nüfusa sahip Van’ın temel belediye hizmetlerinden mahrum bırakıldığı belirtildi. İçme suyundan trafiğe, imardan çevre temizliğine, sosyal hizmetlerden afet hazırlığına kadar birçok konuda belediye hizmetlerinde sorunlar yaşandığına dikkat çekildi.

‘Belediye Kaynakları Şeffaf Olmayan Yöntemlerle Dağıtılıyor veya Satılıyor’

Gerekçede, 120 gün içinde Van Kayyumu’nun iptal ettiği, durdurduğu veya başlatılmasını engellediği onlarca belediye hizmeti olduğu hatırlatıldı. DEM Parti belediye yönetiminin eğitim desteği verdiği binlerce Vanlı üniversite öğrencisinin eğitim desteklerinin, şiddete uğrayan kadınların barodan ücretsiz hukuki danışmanlık aldığı protokolün iptal edildiği belirtildi. Ayrıca, kayyumun “hızlı bir şekilde belediyenin öz kaynaklarını yok pahasına ve şeffaf olmayan bir yöntemle dağıttığı veya sattığı” dile getirildi.

‘Aynı Aileden Kişiler Yüksek Maaşlara Bağlandı’

En son kamuoyuna yansıyan “ilansız” ve “rekabet koşulları sağlanmadan” 30 adet belediye taşınmaz satışının kapsamının 200 bin metrekare olarak yansıdığına işaret edildi. Dindar, 15 Şubat’tan bu yana atanmış olan kayyumun, halkın seçimle görevden uzaklaştırdığı kişileri çeşitli adlar altında yeniden belediyede maaşa bağladığı, aynı aileden kişileri yüksek maaşlara bağladığı, AKP belediye başkanı adaylarını maaşa bağladığı ve AKP il teşkilatı faaliyetlerinin belediye üzerinden finanse edildiği iddialarını da gündeme getirdi.

Belediye bütçesinin öncelikle yerel belediye hizmetleri için harcanması gerekirken gençlik spor bakanlığı, diyanet ve milli eğitim kapsamındaki hizmetlere aktarım yapıldığına, Van’da imar, trafik, yol, su, kanalizasyon sorunları çözüm beklerken belediye bütçesiyle cami, okul ve diğer kamu binalarının tadilatının yapıldığına dikkat çekildi.

Meclis Araştırması Talebinin Kapsamı

Mahmut Dindar, bu bağlamda Van başta olmak üzere bölge illerinde kayyum atamalarının yol açtığı genel tahribat, hizmet eksikliği, yolsuzluk, belediye varlıklarında sebepsiz azalma ve mal kaçırmaları, belediye personeline yönelik sürgün, ihraç gibi hukuk dışı uygulamalar, belediyelerin fahiş borçlanmaları, belediye taşınırlarının hukuk dışı ve yetkisiz bir şekilde satılması, diğer kamu kurumlarına belediye bütçesi ve taşınmaz/taşınır kaynaklarının hukuk dışı ve yetkisiz bir şekilde kullandırılması gibi başlıkların incelenmesini talep etti.

Dindar, Meclis Araştırması’nın amacını; kayyum rejiminin anti-demokratik ve yasa dışı hususlarının tespiti, açığa çıkan toplumsal zararların önüne geçilmesi ve yerel demokrasinin gereklerinin yerine getirilmesi olarak özetledi.