Van’da öğrencilerle buluşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, barış ve demokrasi mücadelesinde gençliğin rolüne değinerek, barış çağrısının ülkenin dört bir yanında karşılık bulduğunu söyledi.
VAN HABER – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Van’da üniversite öğrencileriyle bir araya geldi. Van Demokratik Öğrenci Birliği tarafından düzenlenen panele, KESK Aziz Vural Salonu ev sahipliği yaptı. Programa, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Neslihan Şedal, DEM Parti Van İl Eş Başkanları Gülşen Kurt ve Veysi Dilekçi ile çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı.
‘GENÇLİK, DEMOKRATİK TOPLUMUN MOTOR GÜCÜDÜR’
Hatimoğulları, konuşmasında barış ve demokrasi çağrılarının Türkiye’nin dört bir yanında emek örgütleri, muhalefet partileri, kadın hareketleri ve toplumun farklı kesimleriyle birlikte yükseltildiğini belirtti. Hatimoğulları, “3 milyon haneye ulaşmayı hedefleyen ev ziyaretlerimiz olacak. Bu kapsamda genç arkadaşlarımızın bu çalışmaların içinde yer alması çok kıymetlidir. Gençlik, demokratik toplumun inşasında en önemli motor güçlerden biridir. Bu yüzden sizleri ayrıca kutluyorum” ifadelerini kullandı.
‘1 MAYIS’TA ŞİDDET UYGULANDI, 409 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI’
Konuşmasında 1 Mayıs’ta yaşanan gözaltılara da değinen Hatimoğulları, “Polis, çok sayıda genç arkadaşımızı şiddet kullanarak gözaltına aldı. Toplamda 409 kişi gözaltına alındı. Önümüzde 6 Mayıs var. Bu tarih, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edildiği gündür. Türkiye devrimci hareketine önemli katkılar sunmuş bu isimleri saygıyla anıyorum. Bu tarih, yurtsever gençlik ve Türkiye devrimci gençliği açısından bir köprüdür. Deniz Gezmiş’in idam sehpasındaki sözleri bugün de anlamlıdır: ‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi! Kahrolsun emperyalizm! Yaşasın işçiler, köylüler!’” dedi.
‘AKADEMİ HEDEFTE, BEYİN GÖÇÜ BÜYÜYOR’
Türkiye’deki siyasi iklimin giderek otoriterleştiğini de ifade eden Hatimoğulları, özellikle akademiye yönelik baskılara dikkat çekti. Hatimoğulları, “Türkiye’de otoriter bir rejim var. Bu rejim, akademiye doğrudan saldırıyor. Üniversiteler baskı altında, öğrenciler ve akademisyenler hedefte. Barış bildirisine imza atan akademisyenlerle başlayan baskılar, kanun hükmünde kararnamelerle derinleşti. Rektörlerin seçim hakkı bile ellerinden alındı. AKP, YÖK’ü kaldıracağını söylemişti ama daha merkeziyetçi bir yapı kurdu. Erdoğan, ‘Neden ilk 500’de değiliz?’ diyor; çünkü bilim özgür değil” şeklinde konuştu.
‘GENÇLİK ÖRGÜTLENMELİ VE MÜCADELE ETMELİ’
Gençliğin örgütlü mücadelesinin önemine vurgu yapan Hatimoğulları, “Gençlik örgütlenmeli, bilimsel ve anadilinde eğitim hakkı için mücadele etmelidir. Faşizme karşı birleşik bir gençlik mücadelesi, Kürt halkı ve Türkiye’deki tüm ezilenler için yaşamsaldır. Gençlik dinamiktir, örgütlü olduğunda değişim mümkündür. Sayın Abdullah Öcalan’ın da ifade ettiği gibi: ‘Herkes kendi öz örgütlenmesini kurmalı; bu yolla toplumu dönüştürmeli ve demokratikleştirmelidir’” dedi.
Tülay Hatimoğulları’nın konuşmasının ardından etkinlik, basına kapalı oturumla devam etti.