Merkez Bankası, beklentileri aşan bir adımla politika faizini 300 baz puan düşürdü. Uzmanlar, kararın büyüme odaklı yeni bir yönelişe işaret ettiğini söylüyor.
VAN HABER – Merkez Bankası, politika faizini beklentilerin üzerinde indirerek %43’e çekti. Karar, enflasyondaki düşüş ve büyüme endişeleriyle gerekçelendirildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 24 Temmuz 2025 tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 300 baz puan indirerek %46’dan %43’e düşürdü. Bu kararla birlikte TCMB, Nisan ayında verdiği geçici sıkılaşma sinyalinden sonra yeniden gevşeme döngüsüne dönüş yaptı.
Karar, piyasaların 250 baz puanlık bir indirim beklentisini aşarak sürpriz etkisi yarattı. Merkez Bankası, bu adımın temel gerekçesi olarak yıllık enflasyonun düşüş eğilimini ve makroekonomik koşullardaki iyileşmeyi gösterdi.
Enflasyon Düşüyor, Büyüme Endişeleri Öne Çıkıyor
TCMB, karar metninde, “Enflasyonun iki yılın en düşük seviyelerine gerilemesi” ve “ekonomik büyüme üzerindeki risklerin artması” gibi faktörlere vurgu yaptı. 2025 yılı genelinde açıklanan verilerde, enflasyon beklentilerinin daha güçlü biçimde demirlenmeye başladığı belirtilirken, küresel ticaret gerilimleri ve jeopolitik risklere rağmen iç talepte yavaşlama sinyallerine dikkat çekildi.
Son dönemde TCMB’nin faiz politikasında izlediği yol, dikkat çekici dalgalanmalar içeriyor. Aralık 2024’te başlayan indirim serisiyle birlikte, politika faizi 2025 Mart ayında %42,5 seviyesine kadar gerilemiş, ancak Nisan 2025’te 350 baz puanlık bir artışla %46’ya çıkarılmıştı. Bu ani sıkılaştırma, seçim sonrası oluşan siyasi belirsizlikler ve enflasyon baskılarına bağlanmıştı. Temmuz ayındaki yeni indirim ise yeniden gevşeme yönünde atılan güçlü bir adım olarak değerlendiriliyor.
Piyasalar ve Uzmanlar: Gevşeme Döngüsü Başladı
Ekonomistler, TCMB’nin Temmuz kararını iki yönlü okuyor. Bir yandan büyümeyi destekleyen proaktif bir adım olarak görülürken, diğer yandan agresif faiz indirimlerinin enflasyonla mücadelede kredibilite riski yaratabileceğine dikkat çekiliyor. Matriks tarafından yapılan ankette piyasalar, 250 baz puanlık bir indirim öngörmüştü; ancak TCMB’nin 300 baz puanlık indirimi, bu öngörüleri aşarak sürpriz yaptı.
Bazı piyasa analistleri, kararın büyümeye öncelik verildiğine işaret ettiğini belirtirken, diğerleri ise bu adımın “temkinli iyimserlik” sınırlarını zorlayabileceği yorumunu yapıyor.
Ekonomik Etkiler: TL Üzerinde Baskı Sınırlı mı Kalacak?
Faiz indirimi, geleneksel olarak Türk Lirası üzerinde baskı yaratabilecek bir gelişme olsa da, enflasyonun kontrol altına alındığı algısı bu etkinin sınırlı kalmasını sağlayabilir. Öte yandan, kredi ve mevduat faizlerinde beklenen düşüş; tüketimi ve yatırımları teşvik edebilir.
Yıl sonu politika faizi beklentileri de bu doğrultuda aşağı yönlü revize ediliyor. Matriks anketine göre, 2025 yıl sonuna kadar faiz oranının %36 seviyesine düşmesi öngörülüyor.
TCMB, ayrıca Türk Lirası mevduatlarını teşvik etmeye yönelik makro ihtiyati politikalarını sürdürüyor. Bu kapsamda kur korumalı mevduat (KKM) ve dövizden dönüşen mevduat (DDM) ürünlerinin toplam mevduattaki payı, 2023 sonunda %26,2’den %19,2’ye düşürülmüştü.
TCMB: Fiyat İstikrarı Temel Hedef
TCMB, para politikasındaki gevşeme adımlarına rağmen, temel hedefin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu yineledi. Kurum, 2025 boyunca enflasyon beklentilerini yakından izlemeye devam edeceğini ve gerekmesi halinde “ek politika ayarlamalarına açık olunacağı” mesajını verdi.
Uzmanlar, bu yaklaşımın TCMB’nin hem büyümeyi desteklemek hem de enflasyonu kontrol altında tutmak gibi iki yönlü hedef arasında denge kurma çabası olduğunu ifade ediyor.