Türkiye’deki enflasyon verilerine ilişkin ikilik devam ediyor. TÜİK tarafından açıklanan veriler kamuoyu tarafından gerçekçi bulunmazken, ENAG tarafından hazırlanan veriler de kamuoyunun haklılığını gözler önüne seriyor.
VAN HABER – Türkiye’de nisan ayına ilişkin enflasyon verileri kamuoyuyla paylaşıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) arasındaki fark bu ay da dikkat çekti. TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 37,86 olurken, ENAG aynı oranı yüzde 73,88 olarak açıkladı.
TÜİK’in verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), 2025 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,00 oranında artış gösterdi. Aralık 2024’ten bu yana fiyatlardaki kümülatif artış yüzde 13,36’ya ulaşırken, yıllık bazda artış yüzde 37,86 olarak gerçekleşti. On iki aylık ortalamalara göre hesaplanan yıllık enflasyon ise yüzde 48,73 seviyesinde kaydedildi.
Bir önceki ay olan Mart 2025’te TÜİK, aylık enflasyonu yüzde 2,46, yıllık enflasyonu ise yüzde 38,10 olarak açıklamıştı. Böylece Nisan ayında enflasyonda bir miktar gerileme yaşandığı görülüyor.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise İstanbul’daki perakende fiyatları baz alarak yaptığı açıklamada, Nisan ayında kentteki enflasyonun aylık yüzde 3,21, yıllık ise yüzde 47,21 olduğunu bildirdi.
ENAG: AYLIK YÜZDE 4,46, YILLIK YÜZDE 73,88
TÜİK’in resmi verilerine karşın, bağımsız araştırmacılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise daha yüksek oranlar tespit etti. ENAG’a göre, Nisan 2025’te aylık enflasyon yüzde 4,46 olarak ölçülürken, yıllık enflasyon yüzde 73,88 seviyesine ulaştı. Bu veriler, özellikle sabit ve dar gelirli kesimlerin yaşadığı hayat pahalılığına dikkat çeken ekonomik çevrelerce yakından takip ediliyor.
ENAG’ın verilerine göre alt gruplarda en yüksek fiyat artışı yüzde 9,67 ile haberleşme kaleminde yaşandı. Haberleşmeyi yüzde 9,51 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 7,68 ile lokanta ve oteller izledi. Bu artışlar, özellikle hizmet sektöründeki maliyet baskısının sürdüğüne işaret ediyor.
Ekonomistler, aradaki farkın nedeninin TÜİK’in kullandığı madde sepeti ve fiyatlandırma yöntemi ile ENAG’ın doğrudan saha verilerine dayalı hesaplamaları olduğunu belirtiyor. Geniş kitleler üzerindeki alım gücü etkisinin daha gerçekçi yansıtılabilmesi için alternatif hesaplamaların dikkate alınması gerektiği de sıkça dile getiriliyor.