1. Haberler
  2. Dünya
  3. İran’da Mayıs 2025’te En az 152 İdam: İnsan Hakları Krizi Derinleşiyor

İran’da Mayıs 2025’te En az 152 İdam: İnsan Hakları Krizi Derinleşiyor

featured

İran İslam Cumhuriyete insan haklarının ihlal edilmesine yönelik şikayetler gün geçtikçe artarken, yapılan açıklamada 2025 yılı Mayıs ayında en az 152 kişinin idam edildiği belirtildi. Açıklamada, açıklanmayan idamların da olabileceği kaydedildi.

VAN HABER – İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) ve İdam Cezasına Karşı Birlikte (ECPM) tarafından yayımlanan son rapora göre, İran’da 2025 yılı Mayıs ayında en az 152 kişi idam edildi. Bu rakam, ülkedeki idam cezası uygulamasında endişe verici bir artışa işaret ediyor ve İran’ı, idam sayısında dünya lideri konumuna getiriyor. İnsan hakları örgütleri, bu infazların adil yargılama süreçlerinden yoksun olduğunu ve rejimin muhalifleri susturmak için ölüm cezasını bir araç olarak kullandığını belirtiyor.

İDAMLARDA KESKİN ARTIŞ ENDİŞELENDİRİYOR

IHR’nin raporuna göre, 2025’in ilk beş ayında toplam 511 kişi idam edildi. Bu, 2024’ün aynı döneminde (261 kişi) kaydedilen sayıya kıyasla %96’lık bir artış anlamına geliyor. Mayıs ayındaki 152 idam, 2024 yılının tamamında gerçekleşen 975 idamın bir yansıması olarak, İran’daki infazların hız kesmeden devam ettiğini gösteriyor. İnsan hakları savunucuları, bu rakamların yalnızca resmi olarak duyurulan infazları kapsadığını ve gerçek sayının daha yüksek olabileceğini vurguluyor.

İdam edilenler arasında 4 kadın, 5 Afgan vatandaşı, 19 Beluç, 9 Kürt ve 2 Arap yer alıyor. Bu veriler, İran’daki etnik azınlıkların orantısız bir şekilde hedef alındığını ortaya koyuyor. Özellikle Beluçlar, İran nüfusunun sadece %5’ini oluştururken, 2023’te idam edilenlerin %20’sini oluşturuyordu. Benzer şekilde, Kürt ve Arap azınlıklar da sistematik ayrımcılığa maruz kalıyor.

MAHSA AMİNİ’NİN KATLEDİLMESİNDEN SONRA İDAMLARDA BÜYÜK ARTIŞ

İdam cezalarının büyük kısmı cinayet ve uyuşturucuyla ilgili suçlamalara dayanıyor. Ancak, insan hakları örgütleri, “yeryüzünde bozgunculuk” ve “isyan” gibi muğlak suçlamaların, siyasi muhalifleri ve protestocuları hedef almak için kullanıldığını belirtiyor. 2022’de Mahsa Amini’nin ölümüyle başlayan kitlesel protestolar sonrası idam cezalarında belirgin bir artış yaşandı. Protestolarla bağlantılı olarak 2022’de 2, 2023’te 6 ve 2024’te 1 kişi idam edildi.

Raporda, yargı süreçlerinin şeffaflıktan yoksun olduğu ve sanıkların genellikle işkenceyle elde edilmiş itiraflara dayanılarak mahkum edildiği vurgulanıyor. IHR Direktörü Mahmood Amiry-Moghaddam, “İran rejimi, idam cezasını halkına karşı bir savaş aracı olarak kullanıyor. Bu infazlar, toplumu korkutmayı ve muhalefeti bastırmayı amaçlıyor” dedi.

KADINLAR VE AZINLIKLAR HEDEFTE

Mayıs 2025’te idam edilen 4 kadının durumu, İran’daki kadınların karşılaştığı yapısal sorunları gözler önüne seriyor. 2024’te idam edilen 31 kadından bazılarının, ev içi şiddet veya zorunlu evlilik gibi durumlarda kendilerini savunurken cinayet işlediği belirtiliyor. Bu, İran’daki kadın hakları ihlallerinin idam cezalarıyla kesiştiği bir başka trajik örnek olarak öne çıkıyor.

Etnik azınlıklara yönelik idamlar da dikkat çekiyor. Beluç, Kürt ve Arap kökenli kişilerin idam oranları, bu gruplara yönelik sistematik ayrımcılığı yansıtıyor. Örneğin, Sistan-Beluçistan eyaletinde yaşayan Beluçlar, uyuşturucuyla ilgili suçlamalarla sıkça hedef alınıyor, ancak yayımlanan rapora göre bu suçlamaların çoğu tartışmalı delillere dayanıyor.

KAMU İDAMLARI VE TOPLUMSAL KORKU

Mayıs 2025’te gerçekleşen idamlardan biri halka açık şekilde yapıldı. Kamuya açık infazlar, İran rejiminin toplumu sindirme ve otoritesini pekiştirme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. 2023’te kamuya açık idamların sayısında üç kat artış olduğu rapor edilmişti. Bu tür infazlar, özellikle gençler ve muhalif gruplar üzerinde caydırıcı bir etki yaratmayı amaçlıyor.

İRAN’DAKİ İDAMLARA ULUSLARARASI TEPKİLER

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İran’daki idam cezalarının yaşama hakkıyla bağdaşmadığını ve masum insanların idam edilme riskini artırdığını belirtti. Uluslararası Af Örgütü, uyuşturucuyla ilgili suçlar için idam cezasının uygulanmasının, bu suçları azaltmada etkili olmadığını ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Örgüt, İran’ı idam cezalarını durdurmaya ve uzun vadede tamamen kaldırmaya çağırdı.

Ancak, İran makamları bu çağrılara yanıt verme konusunda isteksiz görünüyor. Rejim, idam cezalarını iç politikalarını sürdürmek ve muhalefeti bastırmak için bir araç olarak kullanmaya devam ediyor.

İran’ın Küresel Konumu

İran, idam cezası uygulamasında Çin’den sonra dünyada ikinci sırada yer alıyor. Ancak, nüfusa oranla idam sayısı açısından İran, açık ara lider konumda. 2024’te 975 kişinin idam edilmesi, 2008’den bu yana en yüksek yıllık infaz sayısı olarak kaydedildi. Bu durum, İran’ın insan hakları sicilini uluslararası alanda daha da tartışmalı hale getiriyor.

İRAN’DA İNSAN HAKLARI KRİZİ DERİNLEŞİYOR

İran’da Mayıs 2025’te gerçekleşen 152 idam, ülkedeki insan hakları krizinin derinleştiğini gösteriyor. İnsan hakları örgütleri, uluslararası toplumu İran’a baskı yapmaya ve idam cezalarının durdurulması için somut adımlar atmaya çağırıyor. IHR ve ECPM, idam cezalarının kaldırılması için küresel bir kampanya yürütürken, İran’daki muhalifler ve azınlıklar üzerindeki baskının son bulması için uluslararası dayanışmanın önemine dikkat çekiyor.

İran’da Mayıs 2025’te En az 152 İdam: İnsan Hakları Krizi Derinleşiyor
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Erciş Haberleri