1. Haberler
  2. Basın Özgürlüğü
  3. Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Kara Tablo: Türkiye 180 Ülke Arasında 159. Sırada

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Kara Tablo: Türkiye 180 Ülke Arasında 159. Sırada

featured

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de basına yönelik baskılar her geçen gün artarken, ortaya çıkan tablo oldukça endişe verici. Dünya çapında basına uygulanan baskılar giderek ağırlaşıyor.

MUHİTTİN BOTAN

VAN HABER – Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1993 yılında ilan edilen 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, bu yıl da gazetecilere yönelik baskıların, sansürün ve tehditlerin gölgesinde anılıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2025 yılına ait verileri, küresel ölçekte basın özgürlüğünün ciddi şekilde gerilediğini gösteriyor. Otoriter yönetimlerin artan baskısı, ekonomik zorluklar, dijital tehditler ve dezenformasyon kampanyaları, gazeteciliği tehdit ederken Türkiye de bu olumsuz tabloda en gerideki ülkeler arasında yer alıyor.

Konuya ilişkin yapılan analizlerde, savaşların ve otoriter baskıların artmasıyla birlikte basına yönelik baskıların da sistematik şekilde çoğaldığı vurgulanıyor. Uzmanlar, bu baskıların yalnızca medyayla sınırlı kalmayıp toplumun geneline yönelik daha geniş kapsamlı baskıların habercisi olabileceği uyarısında bulunuyor.

KÜRESEL BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ: RSF’NİN PAYLAŞTIĞI ENDEKS ALARM VERİYOR

SINIR TANIMAYAN GAZETECİLER

Dünya basın özgürlüğünün nabzını tutan RSF, her yıl yayımladığı istatistiklerle durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. RSF’nin 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre, 180 ülkenin değerlendirildiği sıralamada dünya nüfusunun %56,7’sini temsil eden 42 ülke “çok vahim” kategorisinde yer aldı. Basın özgürlüğü yalnızca 12 ülkede “iyi” düzeyde kabul edildi. Bu sayı, endeksin başladığı tarihten bu yana en düşük seviye.

DÜNYA GENELİNDE GAZETECİLİĞE YÖNELİK BAŞLICA TEHDİTLER NELER?

Dünya genelinde basına ve gazetecilere yönelik baskılar, çeşitlilik göstererek ve çok yönlü bir şekilde devam ediyor. Kimi ülkelerde bu baskılar en üst düzeyde hissedilirken, bazı ülkelerde daha düşük yoğunlukta seyrediyor.

ÖZELLİKLE KADIN GAZETECİLERE YÖNELİK BASKILAR YÜKLEŞİTE

Basına yönelik tehditleri şu başlıklar altında toplamak mümkün:

Siyasi Baskılar: 180 ülkeden 138’inde siyasetçilerin sistematik dezenformasyon kampanyaları yürüttüğü belirtiliyor. Otoriter yönetimler, bağımsız gazeteciliği hedef alarak ciddi baskılar uyguluyor. Bu şekilde bağımsız medya susturulurken, yerine iktidar destekli dezenformasyon içerikleri yaygınlaştırılıyor.

Ekonomik Kırılganlık: Medya kuruluşlarının %88,9’u mali sürdürülebilirlik sağlayamıyor. Google ve Meta gibi teknoloji devleri reklam gelirlerini domine ediyor. Bu durum, çok sayıda basın kuruluşunun kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına yol açıyor. Türkiye’de Gazete Duvar ve Artı Gerçek’in kapanması bunun son örnekleri arasında. Bu durumun, ilgili teknoloji firmalarının yerel hükümetlerle iş birliği yaparak bazı içerikleri sansürlediği yönünde yorumlandığı belirtiliyor. Ancak ilgili şirketler bu iddiaları reddediyor.

Güvenlik Tehditleri: Özellikle savaş ve çatışma bölgelerinde gazeteciler büyük tehlike altında. Son iki yılda, başta Gazze ve Suriye olmak üzere Ortadoğu genelinde yapılan saldırılarda 200’den fazla gazeteci yaşamını yitirdi.

Dijital Tehlikeler: Teknolojinin gelişimiyle birlikte gazetecilik, deepfake ve yapay zekâ yoluyla yapılan manipülasyonların hedefi hâline geliyor. Bunun son örneklerinden biri, Türkiye’deki seçim sürecinde yaşandı.

BASININ EN ÖZGÜR OLDUĞU ÜLKELER HANGİLERİ?

DÜNYA GENELİNDE GAZETECİLERE YÖNELİK TABLO

Baskıların sistematik hâle geldiği bir ortamda, basının en özgür olduğu ülkeler de sıralandı. Buna göre Norveç, Danimarka ve İsveç; bağımsız medya yapıları ve güçlü yasal güvenceleri sayesinde endeksin ilk üç sırasında yer aldı.

EN BASKICI REJİMLER: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ SIFIR NOKTASINDA

SAVAŞIN OLDUĞU ÜLKELERDE 200’E AŞKIN GAZETECİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Basın özgürlüğünün neredeyse tamamen ortadan kalktığı ülkeler ise şöyle sıralanıyor: Eritre (180), Suriye (179), Afganistan (178), Kuzey Kore (177) ve İran (176). Çin (172) ise geniş çaplı sansür ve gözetim politikalarıyla öne çıkıyor.

BÖLGELERE GÖRE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Ortadoğu ve Kuzey Afrika: İsrail, İran ve Suudi Arabistan’da yoğun gazeteci tutuklamaları yaşanıyor.

Doğu Avrupa ve Orta Asya: Rusya (162), Belarus ve Azerbaycan’da medya üzerindeki baskılar artıyor.

Afrika: Uganda, Etiyopya ve Ruanda’da gerileme sürerken, Burundi ve Sierra Leone’da sınırlı iyileşmeler gözleniyor.

Türkiye: Basın özgürlüğü alanında gerilemenin en yüksek olduğu ülkelerden biri. RSF’nin 2025 verilerine göre Türkiye, 180 ülke arasında 159. sırada. 2002’de 99. sırada olan Türkiye, 23 yılda 60 basamak geriledi ve “çok vahim” kategorisinde kalmaya devam etti.

TÜRKİYE’DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK TEMEL BASKILAR

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE TÜRKİYE BÜYÜK BİR GERİLEME YAŞIYOR

Türkiye’de basına yönelik baskılar çeşitlilik gösteriyor. RSF ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından paylaşılan verilere göre bu baskılar şu şekilde sınıflandırılıyor:

Siyasi Baskılar: Ulusal medyanın büyük bir kısmı hükümet kontrolünde. Seçim dönemlerinde kamu yayıncılığı taraflı olmakla eleştiriliyor.

Yasal Engeller: 2022’de yürürlüğe giren ‘Dezenformasyon Yasası’, gazetecilere yönelik bir baskı aracı hâline geldi. Bu da oto-sansürün yaygınlaşmasına yol açtı.

2021–2022 yıllarında 54 haber sitesi ve 1355 haber içeriği erişime engellendi. RTÜK, muhalif yayınlara milyonlarca liralık ceza kesti.

Ekonomik Kısıtlamalar: RTÜK ve Basın İlan Kurumu (BİK), eleştirel medyaya yönelik para cezaları ve ilan kesme uygulamalarıyla baskı kuruyor. BİK, Cumhuriyet, Evrensel ve BirGün’e toplamda 212 gün ilan kesme cezası uyguladı.

2024–2025 döneminde birçok yerel medya organı doğrudan kapatılmasa da ekonomik nedenlerle yayınlarına son verdi. RSF’ye göre dünya genelinde medya kuruluşlarının üçte biri ekonomik sebeplerle kapanıyor.

Güvenlik Riskleri: Gazeteciler fiziksel saldırılar ve yargı yoluyla tacize uğruyor. Kadın gazetecilere yönelik şiddet vakaları da artıyor.

Sınırlı Pozitif Unsurlar: Tutuklama yerine adli kontrol önlemlerinin tercih edilmesi olumlu bir gelişme olarak görülse de, bu durum gazetecilik özgürlüğünü güvence altına almaya yetmiyor.

TÜRKİYE’DE CEZAEVİNDEKİ GAZETECİLER

TGS’ye göre, Mart 2025 itibarıyla en az 18 gazeteci cezaevindeyken, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) bu sayıyı 24 olarak veriyor.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Kara Tablo: Türkiye 180 Ülke Arasında 159. Sırada
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Erciş Haberleri