1. Haberler
  2. Güncel
  3. Cerrahpaşa Adli Tıp doktoru anlattı: Rojin’in bedeninde tespit edilen erkeğe ait DNA ile şüpheliler nasıl bulunacak?

Cerrahpaşa Adli Tıp doktoru anlattı: Rojin’in bedeninde tespit edilen erkeğe ait DNA ile şüpheliler nasıl bulunacak?

featured

Rojin Kabaiş’in göğüs ve vajina bölgesinde tespit edilen iki farklı erkeğe ait DNA, dosyada cinsel istismar şüphesiyle yeni soru işaretleri yaratmıştı. Uzmanlar, bu tür DNA bulgusunun basit bir ‘bulaş’ olamayacağını vurguluyor.

Van’da kaldığı yurttan ayrıldıktan 18 gün sonra Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş dosyasında Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) yeni raporu tartışma yaratıyor. İlk raporda belirtilmeyen iki farklı erkeğe ait DNA, güncel raporda göğüs ve vajina bölgesinde tespit edildi.

İlk otopside alınan 80 eküvyon örneği İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji Dairesi’ne gönderilmişti. Ancak raporda bu DNA’nın hangi bölgeden alındığı açıklanmayarak “şüpheli bulgu yok” denilmişti. Ailenin itirazı üzerine hazırlanan 10 Ekim 2025 tarihli ikinci rapor, bulgunun yerini açıkça belirterek Rojin’in ölümüyle ilgili şüpheleri yeniden gündeme taşıdı.

“İlk raporda nasıl görülmedi?”

Bianette Gülseven Özkan’ın yapmış olduğu röportajda; İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Hülya Yükseloğlu, kamuoyuna yansıyan bilgiler üzerinden tespit edilen bulguların ne anlama geldiğine yönelik bilgi verdi. Raporların ayrıntılı olarak incelendikten sonra daha doğru değerlendirme yapılabileceğini vurgulayan Prof. Yükseloğlu, raporda yer alan çelişkinin önemli sorulara neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yükseloğlu, “Yeniden otopsi yapılmadığına ve yeni örnek alınmadığına göre ilkinde alınan örneklerde bu DNA nasıl bulunamadı? Bu büyük bir soru işareti” dedi.

“İntervajinal DNA basit bir bulaş değildir”

Prof. Yükseloğlu, kıyafetli halde bulunan bir bedenin vajina içine dışarıdan DNA bulaşmasının teknik olarak son derece zor olduğunu belirtti: “Bu bir kontaminasyon ise bile çamaşırı aşarak vajina içine girmesi neredeyse imkânsız. Bu kadar derin bir DNA ancak doğrudan temasla açıklanabilir.”

“Eğer Rojin bulunduğunda giyinikse, bu bulaşın vajina içine ulaşması mantıken pek mümkün değil. Genç kız kıyafetleri ile bulundu. Olası bir kontaminasyon, yani istemsiz bulaş, genelde giysi üzerinden ya da otopsi sırasında yaşanır.

Şöyle ki, bu bir bulaş olsa o giysi üzerinden olur. Ya da otopside giysileri çıkarıldığında iç çamaşırını çıkarırken otopsi öncesinde bir bulaş olur. İnsanların taşırken bir bulaşın bir şekilde iç çamaşırını aşıp vajinanın içine girmesi zor açıkçası. Fakat burada DNA vajina içinde bulunmuş. Bu kadın çıplak değildi ki. Kıyafeti aşıp nasıl girdi?”

Alandaki ATK çalışanları arasından bir bulaş olabileceği ihtimaline karşı inceleme yapıldığını ve onlardan kaynaklanmadığının görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Yükseloğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Ancak cansız bedenin bulunduğu olay yerinden itibaren otopsiye getirilene kadar başka birilerinden bir bulaş olduysa o insanlar yok, o yüzden de bunun nereden bulaş olduğunu bilemeyiz. Ancak o insanların tümünden örneklerle karşılaştırma yapılır. Bir sene sonra olay yerinde kimler vardı, kimler yoktu, bunu bulmak zor.”

“DNA var ama şüpheli yoksa kimlik tespit edilemez”

DNA’nın anlam kazanması için karşılaştırma gerektiğini vurgulayan Yükseloğlu: “DNA güçlü bir delildir ama kime ait olduğunu ancak bir şüpheliyle karşılaştırarak anlayabiliriz.” dedi.

Şüphe olmadan kimseden DNA alınamayacağını, bunun kişisel haklara aykırı olduğunu söyleyen Yükseloğlu: “DNA özel veridir. Şüpheli olmadan, makul bir gerekçe sunulmadan kimseden örnek alınamaz. Kişisel haklara aykırıdır. Bu nedenle Savcılık ancak şüpheli varsa, tanık ifadesi varsa örnek toplayabilir.” dedi.

Yeniden otopsi tartışması

Dosyada yeniden otopsi ya da mezar açılması (fethi kabir) ihtimali konuşulsa da Yükseloğlu temkinli: “Bir yıl sonra yeni bulgu çıkar mı belirsiz. Ancak ilk örneklerin titizlikle yeniden değerlendirilmesi çok daha kritik.”

Raporda yer alan intervajinal DNA bulgusu, olayın cinsel saldırı içerip içermediği sorusunu da gündeme getirdi. Prof. Dr. Yükseloğlu, eldeki bilgilerle ve süreci dışarıdan takip ederek kesin bir ifade kullanmanın doğru olmadığını söyledi.

Olasılıkları şöyle anlattı:

Yükseloğlu olasılıklarla ilgili, “DNA orada bulunduysa bu bir istismarı düşündürebilir. Ama kesin konuşamayız. Teşebbüs de olabilir, başka bir temas da. Delillerin doğruluğu çok önemli. Bilmeden kimseyi suçlayamayız.” ifadelerini kullandı.

Uzmanlar, dosyanın aydınlatılması için tüm raporların bilimsel şeffaflıkla incelenmesi gerektiğinde hemfikir. Aile ise Rojin için adalet arayışından vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Cerrahpaşa Adli Tıp doktoru anlattı: Rojin’in bedeninde tespit edilen erkeğe ait DNA ile şüpheliler nasıl bulunacak?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.