Dünya enerji tarihinde bir dönüm noktası yaşandı. Yenilenebilir enerji kaynakları, 2025’in ilk yarısında ilk kez kömürden daha fazla elektrik üreterek fosil yakıtların gerileme sürecine girdiğini gösterdi. Enerji düşünce kuruluşu Ember’in raporuna göre, güneş ve rüzgâr enerjisindeki hızlı artış küresel elektrik talebindeki büyümeyi bile geride bıraktı. Uzmanlar, bu gelişmenin küresel karbon emisyonlarında kalıcı bir düşüşün başlangıcı olabileceğini söylüyor.
Gazete Oksijen’in aktardığı haberde, Ember raporuna göre, 2025’in ilk yarısında yenilenebilir enerji kaynakları, tarihte ilk kez kömürden daha fazla elektrik üretti. Uzmanlara göre bu gelişme, küresel emisyonlarda düşüşün başlangıcı olabilir. Rapora göre, yılın ilk altı ayında güneş enerjisi üretimi yüzde 31, rüzgâr enerjisi yüzde 7,7 oranında arttı. Toplam üretim 400 teravatsaatin üzerine çıkarak küresel elektrik talebindeki artışın da önüne geçti.
Ember analisti Małgorzata Wiatros-Motyka, “Bu veriler, yenilenebilir enerjinin artık dünya genelinde büyüyen elektrik talebini karşılayabilecek hızda ilerlediğini gösteriyor,” dedi.
Fosil yakıtlar geriliyor, emisyonlarda düşüş başladı
Aynı dönemde fosil yakıtlardan elektrik üretimi yüzde 1’in altına geriledi. Bu küçük düşüş bile uzmanlara göre kritik bir anlam taşıyor: “Küresel karbon emisyonlarının zirveye ulaştığı dönüm noktası olabilir.”
Raporda, 88 ülkenin elektrik verileri incelendi. Elektrik talebindeki artışın, elektrikli araç kullanımı, veri merkezleri, nüfus artışı ve yükselen sıcaklıklarla artan soğutma ihtiyacından kaynaklandığı belirtildi.
Çin ve Hindistan önde, ABD ve AB geride
Çin, yılın ilk yarısında küresel güneş ve rüzgâr kapasite artışının yarısından fazlasını tek başına gerçekleştirdi. Hindistan da rekor düzeyde yenilenebilir kapasite artışı kaydederek emisyonlarını düşürdü. Ancak ABD ve Avrupa Birliği’nde zayıf rüzgâr ve hidroelektrik üretimi nedeniyle kömür ve doğal gaz kullanımı yeniden arttı.
Columbia Üniversitesi’nden Michael Gerrard, “Yıllarca yenilenebilir enerjinin fosil yakıtları gerçekten azaltmadığı söylendi. Bu rapor, bunun tersine cesaret verici bir dönüm noktasını temsil ediyor,” ifadelerini kullandı.
Uzmanlardan uyarı: Yatırımlar sürerse dönüşüm kalıcı olur
Ember raporu, doğru politikalarla kirletici kaynaklardan uzaklaşmanın mümkün olduğunu vurgulayan Wiatros-Motyka, “Eğer yatırımlar bu hızda devam ederse, temiz enerji küresel talebi sürdürülebilir biçimde karşılayabilir,” diye belirtti.