Süphan, Artos ve Erek gibi yüksek zirveleriyle doğa ve macera turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip olan Van, bu alanda hala istenilen seviyeye ulaşamadı. Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez, doğru planlama ve tanıtımla kentin Türkiye’nin dağ turizmi haritasında öne çıkabileceğini söyledi.
Sonbaharın gelişiyle birlikte Van’ın dağları yeniden doğaseverlerin ve dağcıların ilgi odağı haline geldi. Süphan, Artos ve Erek zirveleri, serin havası, renk cümbüşüne dönen doğası ve eşsiz manzaralarıyla yürüyüş ve tırmanış tutkunlarını kendine çekiyor. Ancak uzmanlara göre Van, sahip olduğu bu doğal potansiyeli turizme kazandırmakta geç kalıyor.
Doğru planlama ve altyapı olması önemli
Vadi Doğa Sporları Kulübü Başkanı Ömer Demez, Şehrivan Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmede Van’ın dağ turizmi açısından eşsiz bir konumda bulunduğunu belirterek, “Van yalnızca Türkiye’nin değil, bölgenin de en zengin doğal ve kültürel değerlere sahip şehirlerinden biri. Süphan, Artos, Erek ve Reşko gibi zirveler hem yaz hem de kış aylarında doğa sporları için uygun koşullar sunuyor. Bu potansiyelin doğru planlama, altyapı ve tanıtımla değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.
“Van, doğa sporları için dört mevsim uygun”
Demez, Van’ın dağlarının doğa ve macera turizmine elverişli olduğunu vurgulayarak, “Yaz aylarında dağ yürüyüşü, kamp ve tırmanış için ideal rotalar sunan bu zirveler, kışın da karla kaplı zirveleriyle dağ kayağı ve kış dağcılığına ev sahipliği yapabiliyor. Van’ın coğrafi yapısı, hem amatör hem de profesyonel sporcular için benzersiz fırsatlar yaratıyor” ifadelerini kullandı.
Sonbahar, dağ turları için en ideal dönem
Van’da sonbaharın dağ yürüyüşleri açısından en uygun mevsimlerden biri olduğuna dikkat çeken Demez, “Süphan ve Artos çevresinde sonbahar turları yoğun ilgi görüyor. Sararan yapraklar, Van Gölü manzarası ve serin hava, yürüyüşleri hem keyifli hem de güvenli hale getiriyor. Biz de kulüp olarak düzenlediğimiz turlarda güvenliği ve doğa deneyimini ön planda tutuyoruz” dedi.
Yerli ve yabancı turistlerin ilgisi artıyor
Son yıllarda Van’ın dağlarına yönelik ilginin yalnızca yerli turistlerle sınırlı kalmadığını belirten Demez, “Özellikle İranlı turistler Van’ın bakir doğasına ve yüksek zirvelerine büyük ilgi gösteriyor. Artos, Başit, Erek ve Reşko gibi rotalar, hem zorluk seviyesi hem de manzarasıyla doğaseverlerin gözdesi haline geldi” diye konuştu.
“Dağ turizmi ekonomiye de katkı sağlar”
Demez, dağ turizminin Van ekonomisine ciddi katkılar sunabileceğini vurgulayarak, “Turistler bölgeye geldiklerinde konaklama, rehberlik, yeme-içme ve ulaşım hizmetlerinden yararlanıyor. Aynı zamanda yöresel ürünleri satın alarak köy ekonomisine de canlılık kazandırıyorlar. Bu nedenle dağ turizmi yalnızca spor değil, ekonomik kalkınma açısından da önemli bir fırsattır” dedi.
“Doğru planlama ile Van cazibe merkezi olabilir”
Van’ın doğa ve dağ turizmi alanında ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılması gerektiğini belirten Demez, “Doğru planlama, altyapı yatırımları ve tanıtımla Van kısa sürede Türkiye’nin dağ turizmi haritasında dikkat çeker. Bu potansiyeli değerlendirirsek Van, doğa tutkunlarının vazgeçilmez rotalarından biri haline gelir” sözleriyle çağrıda bulundu.
