Yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder’in cenazesinin defnedilmesinin yankıları sürüyor. Türkiye’de ilk kez toplumun neredeyse tüm kesimleri yaşamını yitiren birinin naaşı arkasında bir araya geldi, aynı sırada saf tuttu. İlk kez ülkenin hemen her kesimi, barışın sahiplenilmesi gerektiğinde hemfikir oldu.
VAN HABER – 3 Mayıs 2025’te hayatını kaybeden siyasetçi, sinemacı, yazar ve aktivist Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi, Türkiye toplumunun tüm renklerini bir araya getirdi. Tören, hem bir vedadan çok daha fazlası hem de toplumsal barış özleminin sembolüydü.
Türkiye’nin siyasi ve kültürel hayatına çok yönlü katkılarda bulunan Sırrı Süreyya Önder’in 3 Mayıs’taki vefatı, sadece bir kişinin kaybı değil; aynı zamanda bir dönemin, bir anlayışın, bir ortak vicdanın eksilmesi olarak yorumlandı. Önder’in cenazesi, 4 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşen geniş katılımlı törenlerle son yolculuğuna uğurlanırken cenaze, siyasi ve toplumsal yelpazede nadiren görülen bir birleşmenin sahnesi oldu.
AKM’DEN ZİNCİRLİKUYU’YA: SIRRI SÜREYYA’NIN CENAZESİNE GENİŞ KATILIM
Tören, Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir anma programıyla başladı. Ardından, Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrası Önder, vasiyeti üzerine İhsan Eliaçık’ın kıldırdığı namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Siyasi yelpazenin dört bir yanından isimler törende saf tuttu. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin mesajı, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un taziye konuşması; Türkiye’de nadiren rastlanan bir siyasi uzlaşı görüntüsü sundu. İstanbul Valisi Davut Gül, sanatçılar, sivil toplum temsilcileri ve binlerce vatandaş da törende yer aldı.
BARIŞIN, NEZAKETİN VE MİZAHIN TEMSİLCİSİYDİ: SIRRI SÜREYYA
Katılımcıların hemen hepsi Önder’i “Barışın Sesi”, “Birleştirici Figür” ve “Nezaketin Temsilcisi” olarak tanımladı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Önder’i “Türkiye’nin hafızası, onuru ve neşesi” olarak tanımlarken, AKP’li Ömer Çelik, “Terörsüz Türkiye” sürecindeki yapıcı rolüne dikkat çekti. CHP lideri Özgür Özel ise Önder’in suçsuz yere hapis yatmasına rağmen barış için çalıştığını vurguladı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, yazılı açıklamasında Önder’i “sade ve sağduyulu bir sanat ve siyaset insanı” olarak andı. Meclis Başkanı Kurtulmuş da Önder’in siyasi nezaketinden övgüyle söz etti.
SIRRI SÜREYYA’NIN SON YOLCULUĞUNDA SANAT DÜNYASI DA ORADAYDI
Oyuncu ve senarist Levent Kazak, Önder’in yarım kalan hikayelerine dikkat çekerken, Yılmaz Erdoğan’ın tabut başında yaşadığı duygusal anlar hafızalara kazındı. Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir’in isteğiyle törende Neşet Ertaş’ın “Allı Turnam” türküsü çalındı.
Gezi Parkı eylemlerinde yer almış gruplar, Cumartesi Anneleri, geri dönüşüm işçileri ve üniversite öğrencileri, Önder’in arkasından barış ve kardeşlik sloganları attı. Sosyal medyada yapılan bir paylaşımda, “Toplumun tüm kesimleri aynı acıda buluştu” ifadeleriyle törenin anlamı özetlendi.
KÜRT TOPLUMUNDAN SIRRI SÜREYYA’NIN SON YOLCULUĞUNA GÜÇLÜ KATILIM
Diyarbakır’da da Halk-Der öncülüğünde gıyabi cenaze namazı düzenlendi. Aktivist Emrah Altun, “Türk-Kürt kardeşliği için mücadele eden bir figürdü” diyerek Önder’in Kürt halkı açısından önemini vurguladı. DEM Parti’den Pervin Buldan da “Kürt halkının kadim dostu Sırrı, gözün arkada kalmasın. Barış sağlandı” sözleriyle veda etti.
BENZERİ AZ GÖRÜLMÜŞ BİR BİRLEŞME
Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi, Türkiye’nin yakın tarihindeki diğer kitlesel vedalarla karşılaştırıldı. Ahmet Kaya, Hrant Dink ve Tahir Elçi’nin cenazeleri de farklı toplumsal kesimleri bir araya getirmişti. Ancak Önder’in cenazesi, siyasi partiler, muhafazakârlar, solcular, sosyalistler, liberaller ve sanat camiasını bir araya getirme niteliğiyle bu örneklerden ayrıldı.
Bir sosyal medya kullanıcısının ifadesiyle, “Sosyalist, sosyal demokrat, liberal demokrat, sol Kemalist tüm sol kesim yeniden bir araya geldi.”
TÜRKİYE VE KÜRTLER AÇISINDAN ÖZGÜN BİR FİGÜR
Türkmen kökenli bir sosyalist olan Önder, Kürt meselesine yaklaşımı ve çözüm sürecindeki rolüyle farklılaştı. 2013-2015 yılları arasında İmralı ve Kandil ile yürütülen görüşmelerde yer aldı, Dolmabahçe Mutabakatı’nın mimarlarından biri oldu. “Beynelmilel” filmiyle sinemada işçi sınıfının hikayesini anlatan Önder, siyasi hayatında ise mizahı, nezaketi ve halkla kurduğu samimi bağla öne çıktı.
Kürt halkı için “kadim dost” olan Önder, empati yeteneğiyle, Roboski’den Gezi’ye kadar birçok toplumsal olayda Kürtlerin sesi olmaya çalıştı. Adıyaman’daki çocukluğunda Kürtçe konuşanlarla büyümesine rağmen dil bariyeri nedeniyle Kürtçe konuşamamasını da samimiyetle dile getirmişti.
ULUSAL VE ULUSLARARASI TEPKİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Önder’in “terörsüz Türkiye” hedefine katkısını vurgularken, MHP lideri Bahçeli sağduyulu kişiliğine dikkat çekti. Abdullah Öcalan, Önder’in “barış içinde bir arada yaşam” hayalini hatırlattı. BBC Türkçe ve Rudaw gibi uluslararası medya kuruluşları da Önder’in hem sosyalist kimliğine hem de çözüm sürecindeki etkisine değindi.
KDP lideri Mesud Barzani, Önder’in Türkiye’de barışa hizmet ettiğini ifade etti. İngilizce Wikipedia’da “Kürt kökenli olmayan HDP/BDP’li” olarak tanımlanması, onun farklı kimliklerden biri olarak Kürt meselesine katkısını vurguladı.
SON YOLCULUĞUNDA TÜM KESİMLERİN BİR ARAYA GELMESİ BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ
Sırrı Süreyya Önder’in hayatı boyunca savunduğu barış, kardeşlik ve toplumsal adalet idealleri, cenazesinde vücut buldu. Farklı ideolojilerden insanların bir araya gelişi, onun bu ülkede hâlâ ortak değerlerde buluşmanın mümkün olduğuna dair bir umut bıraktığını gösterdi.
Ancak cenazede CHP lideri Özgür Özel’e yönelik provokasyon girişimi, bu birlikteliğin bazı kesimleri rahatsız ettiğini de ortaya koydu. Buna karşın geniş katılımlı cenaze, Sırrı Süreyya Önder’in Türkiye siyasetinde açtığı diyalog kapısının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.