Çocukların telefon ile uslu durmalarını tercih etmek, uzun vadede telafisi zor sorunların oluşmasına neden olabilir. Konu hakkında uyarılarda bulunan uzmanlar, telefonların ebeveyn denetiminde ve belirlenecek programlarla sınırlı kalmak şartıyla belli bir süre çocuklara verilebileceğini ifade ediyor.
VAN HABER – Günümüzde pek çok ebeveyn, çocuklarını sakinleştirmek ya da oyalamak için telefonlara başvuruyor. Ancak uzmanlar, bu yöntemin kısa vadede işe yarıyor gibi görünse de uzun vadede çocukların hem fiziksel hem de ruhsal gelişimi üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor. Ebeveynlerin bu konuda bilinçli hareket etmesi büyük önem taşıyor.
UZMANLAR UYARIYOR: TELEFON GEÇİCİ BİR ÇÖZÜM
Çocukların huzursuzlandığı ya da sıkıldığı anlarda telefon verilmesi, ilk bakışta pratik bir çözüm gibi görünse de bu alışkanlık çocukların gelişimini birçok açıdan olumsuz etkileyebiliyor. İşte uzmanların dikkat çektiği bazı riskler:
- Ekran Bağımlılığı Riski
Sık sık telefonla vakit geçiren çocuklarda ekran bağımlılığı gelişme riski artıyor. Bu durum dikkat sürelerinin kısalmasına, sosyal etkileşimlerin azalmasına ve gerçek dünya ile bağın zayıflamasına neden olabiliyor. Yapılan araştırmalar, erken yaşta aşırı ekran maruziyetinin çocukların bilişsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceğini ortaya koyuyor.
- Duygusal Düzenleme Becerilerinin Zayıflaması
Telefonlar, çocukların duygularını kendi başlarına düzenlemeyi öğrenmesini engelleyebilir. Sürekli dışsal bir uyaranla (örneğin telefonla) sakinleştirilen çocuklar, zamanla kendi başlarına stresle başa çıkmakta zorlanabilir.
- Sosyal ve İletişim Becerilerinde Gelişim Geriliği
Telefonla fazla vakit geçiren çocuklar, yüz yüze iletişim kurma fırsatlarını kaçırabiliyor. Bu da duygularını ifade etme, empati kurma ve sağlıklı ilişkiler geliştirme becerilerini sınırlayabiliyor.
- Uyku Düzeni Bozulabilir
Telefon ekranlarından yayılan mavi ışık, melatonin üretimini baskılayarak çocukların uyku düzenini bozabiliyor. Uyku eksikliği ise çocukların ruh hali, öğrenme kapasitesi ve genel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.
- Uygunsuz İçerik Riski
Çocuklar internette gezinirken yaşlarına uygun olmayan içeriklerle (şiddet, korku öğeleri, zararlı reklamlar) karşılaşabilir. Bu tür içerikler kaygı, korku ya da uygunsuz davranışlara yol açabilir.
- Fiziksel Sağlık Sorunları
Uzun süre ekran karşısında kalan çocuklarda göz yorgunluğu, duruş bozuklukları ve hareketsizliğe bağlı sağlık sorunları görülebilir. Fiziksel aktivite eksikliği, çocukların gelişimini sekteye uğratabilir.
EBEVEYNLER NE YAPMALI?
Uzmanlar, çocukların ekranla ilişkisini sağlıklı sınırlarda tutmak için ailelere çeşitli önerilerde bulunuyor. Bu öneriler şu şekilde sıralanabilir:
Ekran Süresini Sınırlamak
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) tarafından önerilen ekran süresi sınırları şöyle:
0-2 yaş: Eğlence amaçlı ekran kullanımı önerilmiyor. Bu yaşta çocukların öğrenme süreci fiziksel etkileşim ve göz teması üzerinden şekillenmeli.
2-5 yaş: Günde en fazla 1 saat. İçerik, eğitici ve yaşa uygun olmalı. Ebeveyn gözetiminde izlenmeli.
6-12 yaş: Günlük ekran süresi 1-2 saatle sınırlandırılmalı. Bu süre, uyku, ders, fiziksel aktivite ve sosyal etkileşimleri engellememeli.
12 yaş ve üstü: Belirli bir saat sınırı olmamakla birlikte, ekran süresi sağlıklı yaşam dengesi gözetilerek planlanmalı. Genellikle 2-3 saati aşmaması tavsiye ediliyor.
EBEVEYNLER ALTERNATİF SAKİNLEŞTİRME YÖNTEMLERİ GELİŞTİRMELİ
Çocukları yatıştırmak için telefondan başka yollar da denenebilir. Bu örnekler de şunlar olabilir:
Masal anlatmak
Sevdiği bir oyuncakla oynamasını sağlamak
Sarılmak
Derin nefes egzersizleri yaptırmak
Sakin bir müzik açmak
Vs.
İÇERİK KONTROLÜ SAĞLANMALI
Telefon kullanılacaksa, çocuklara sadece yaşlarına uygun içerik sunulmalı. YouTube Kids gibi çocuklara özel uygulamalar tercih edilmeli ve ebeveyn denetimi aktif hale getirilmelidir. Çocukların hangi uygulamaları kullandığı ve neler izlediği düzenli olarak kontrol edilmelidir.
EBEVEYNLER ROL MODEL OLMALI
Çocuklar, yetişkinlerin davranışlarını taklit eder. Bu nedenle ebeveynlerin de kendi ekran kullanım alışkanlıklarını gözden geçirmesi önemlidir. Aile bireylerinin birlikte vakit geçirdiği ekran dışı zamanlar yaratılması çocukların gelişimine büyük katkı sağlar.
YARATICI VE ETKİLEŞİMLİ AKTİVİTELER TEŞVİK EDİLMELİ
Çocukların resim yapma, müzikle uğraşma, açık havada oyun oynama gibi yaratıcı etkinliklere yönlendirilmesi, onların dikkatlerini daha sağlıklı alanlara yönlendirmelerine yardımcı olur.
GÜNLÜK RUTİNLER OLUŞTURULMALI
Telefon kullanımı belirli saatlerle sınırlandırılmalı. Özellikle yemek saatlerinde ve uyumadan önce ekran kullanımından kaçınılmalıdır. Bu alışkanlıklar, ekran bağımlılığının önüne geçebilir.
UZMAN DESTEĞİ ALINABİLİR
Her çocuğun ihtiyaçları farklıdır. Eğer telefon kullanımı aile içinde sorun haline gelmişse veya çocukta duygusal ya da davranışsal problemler gözlemleniyorsa, bir çocuk psikoloğuna ya da pedagoga başvurmak faydalı olabilir.
Uzmanların ısrarla üzerinde durduğu şe ise telefonların çocukları geçici olarak oyalasa da kalıcı bir çözüm sunmadığı şeklindedir. Ebeveynlerin bilinçli ve dengeli bir yaklaşım benimseyerek çocuklarının duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimini desteklemeleri büyük önem taşıyor.